Dalda kalmış kuru yaprak
Senin halin n’olacak?
Bütün dostların terketmiş ağacı
Hepsi de toprak olacak.
Şu yağmura, rüzgâra inat
Öylece tek başınasın koca ağaçta
Sen mi güç vereceksin ağaca?
Sen mi yeşerteceksin tüm dalları?
Bak işte, kar da yağdı
Tir tir titremektesin inadına
Düşmemek için toprağa.
Ne büyük gayrettesin biliyorum
Ama dünyanın düzeni bu
Herşey kendini yeniler
Bu ağaç bu toprakta durdukça
Yine bahar gelir, tomurcuklar açar
Ve yine yemyeşil oluverir dallar.
Ankara, 23.12.2012
Yılmaz ÖrmeciKayıt Tarihi : 23.12.2016 13:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kısacık şiirdi ama ne çok anlam vardı...
sonsuz kutluyorum kaleminizi.
Saygılarımla..
Her inişin bir yokuşu olmalı
ağaçlar, kaybolsalar da tarihce-i
hayatları çekirdeklerinde bir
program olarak yerleştirilip
muhafaza edilmi ki tekrarımümkün olsun
aynen bunun gibi;
Madem şu şecere-i kâinattan daha evvel, o neviden başka şecere yok. Öyle ise, ona menşe ve çekirdek hükmünde olan mânâ ve nur, elbette yine şecere-i kâinatta bir meyve libasının giydirilmesi, yine Hakîm isminin muktezasıdır. Çünkü çekirdek daima çıplak olamaz. Madem evvel-i fıtratta meyve libasını giymemiş. Elbette âhirde o libası giyecektir.
Madem o meyve insandır. Ve madem insan içinde, sabıkan ispat edildiği üzere, en meşhur meyve ve en muhteşem semere ve umumun nazar-ı dikkatini celb eden ve arzın nısfını ve beşerin humsunun nazarını kendine hasreden ve mehâsin-i mâneviyesiyle âlemi ya nazar-ı muhabbet veya hayretle kendine baktıran meyve ise, zât-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâmdır. Elbette, kâinatın teşekkülüne çekirdek olan nur, onun zâtında cismini giyerek en âhir bir meyve suretinde görünecektir.
Demek şu kainat ağacı boşuna yaratılmamıştır.
Efendim meşkul ettim bağışlayınız
Muhabbetlerimle selam ederim.
TÜM YORUMLAR (2)