Gönül telaşıdır neylersin...
Sevdası öksüz kalınca
Ocağım bir daha da
Tüter mi ki deyip deyip
Küllenmiş közlere
Üfleyip Üfleyip duruyor işte
Hele söyle Eylülo...!
Ucu hasrete dokunan bakışlara
Yol gözlemek mi yakışır...?
Yoksa daha çok
Hesabını, kitabını yapmadan
Kaç yağmur yağarsa mı...?
Hem,
Ettiğini bulası şu ayrılıklar
Belasını neden hep gecelere fısıldar ki...?
Ne ister,
Ne ister ki akşamın kokusu sinmiş
Gün batımı sıcaklığındaki hayallerden...?
Bilmezsin Eylülo bilmezsin...
Bilmezsin sabahların niye küstüğünü
Bilmezsin Eylülo bilmezsin...
Bilmezsin şafağa kaç gecenin düştüğünü
İhanet kesiği fırtınalarda
Umutları böyle kıvrandıran
Dal Kırığı acısıdır da,
Zemheri eksiği dağlarda
Çığları tir tir titreten
Bu karlar da nedir Eylülo...?
Kaç asırdan kalma
Yüzümdeki çizgilere bu merakın niye?
Bilmez misin ki,
Hangi hikayemin bitmediğini
Bilmez misin ki,
Kalem-kağıdın yetmediğini
Ettiği suçun yüzü kızarığı değilmiş gibi
Dişlerimi sıktırdığına laf etme be Eylülo
Vallahi de, billahi de
Yüreğimin kapısından kovulalı beri
Usandım,
Usandım artık haykırışlara gelesi
Şu dilimin gurur inadından
Söyle hele,
Yar saçlarını aramaya çıkmış
Firari bir uykumun
Yine elleri boş döndüğünün
Haberini alıp da söyle hele...
Kaç suskunluk,
Kaç suskunluk
Bir "gel artık" eder Eylülo...?
Kayıt Tarihi : 13.3.2015 16:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
değişikti kutlarım
konu ve anlatım olağan üstü güzel üstadım.
yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (43)