Ey kalbim, sen ki bir mezar kadar sessizsin,
ve yine de her nabzında bir lanet yankılanır.
Tanrı mı sustu, yoksa sen mi öldün önce?
Gök bile tiksiniyor artık dualarımdan.
Bir zamanlar güzelliğe tapardım,
şimdi onun çürüyüşünü seyrediyorum hazla.
Her gülün altında bir solucan kıvranıyor,
ve o solucan — işte ruhumun kardeşi.
İçimde bir tapınak var, yıkık ve loş;
dumanı tüten arzular, küle dönmüş sevinçler…
Orada diz çöküyorum her gece,
ve kendi gölgeme itiraf ediyorum günahlarımı.
Sevgi mi? — Hayır.
O da bir maske, bir yanılsama.
Sevdiğim her şey beni yavaşça kemirdi,
tıpkı karanlığın ışığı içten içe emdiği gibi.
Ve sabah olduğunda,
ayna karşısında gördüğüm ben değilim artık —
çünkü yüzümde insan değil,
varoluşun alaycı gülüşü var.
Ey ölüm, sen tek gerçeğim,
gel, öp alnımdaki bu kirli ışığı.
Ruhum çoktan senin,
ama bedenim hâlâ günahın sıcaklığını özlüyor.
Sinan Bayram
Sinan BayramKayıt Tarihi : 9.11.2025 15:19:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!