O yerde,
Bir ırmak vardı uzanan.
Yağmur olup yağdığında,
Şarap köpüğü bir gökyüzü ile ıslanan.
O yerde,
Issızlık çökmüş kentlere
Bu geçen turna sürüsü değil.
Dudaklarda
Şarapnel parçası bir tebessüm
Dudaklarda
yırtılası bir çığlık
'geceyi mükellef kıldım,
her indiğinde hatırlatsın diye seni…’
Bilirim,
Bilirim gecenin ıssız sokağına bırakılmış duyguları,
I
… ve senin doyumsuzluğundur gece.
Aklıma geldiğin an,
belki de yalnızlığımla,
içinin uçurumu bir köşede
Galib dede vuslata yaslamış başını uyuyordu
Kelebek hala aşinasıydı mumun
Son için doğan her gün mutluluğuydu umudun
Aşkı gördüm
II
Yalnız bir öpücük,
Kondur penceremin ucuna.
Yalnızlığımda,
Yalnızca yalnızlığıyla bu öpücük olsun.
Sonra kimseler görmeden
öpüşelim onunla.
Ellerinden tutar gibi tutuyorum,
Hissedilmesi gecikmiş,
geçmiş aşkların hüznünden.
Ağlamakla küfür arasında duruyorum sonra,
Dengbejlerin iç inciten seslerini duyuyorum,
Ve
Kuşlarla bir gelmiştin gökyüzüme
Beyaz ellerinle baygın kokunla
Yağmurlar getirmiştin gülmelerinden
Umutlara akmıştı çıkmaz sokaklar
Gidenim bu yollar nereye gider
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!