Cuma Duası Şiiri - Yorumlar

Fikret Gürsoy
BİR TEBESSÜMÜ BİRBİRİMİZE ÇOK GÖRMEYELİM
402

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

İki dua vardır ki, asla ve asla ret olmaz
Dua eden ile Allah arasında, perde olmaz
Zulüm gören kişinin duası, hiç ret olmaz
Müminin gıyabında yapılan dua, ret olmaz

Günlerden bugün Cuma, Cumanız mübarek olsun
Allah’ın selamı ve rahmeti, üzerinize olsun

Tamamını Oku
  • Abdulvahap Yektir
    Abdulvahap Yektir 09.09.2015 - 18:02

    Efendim sizin bütün cuma günleriniz mübarek olsun Allah razı olsun her zaman bizleri bilgilendiriyorsunuz

    Cevap Yaz
  • Sevilay Çartık
    Sevilay Çartık 07.09.2015 - 23:03

    İyi dilekleri saran cuma kutlaması...Allah razı olsun. sizin de dualarınız kabul olsun...Kutlarım, saygıyla...

    Cevap Yaz
  • Mesut Bayram Özbek
    Mesut Bayram Özbek 04.09.2015 - 22:01

    Kaleminize yüreğinize sağlık
    Mesut Özbek

    Cevap Yaz
  • Selda Yeğin Karakaş
    Selda Yeğin Karakaş 20.02.2012 - 11:19

    tebrik ederim çok güzel ifade etmişsiniz

    Cevap Yaz
  • Emine Tokgöz
    Emine Tokgöz 18.02.2012 - 10:29

    Aminnnn.Allah hepimizin duasını kabul etsin.

    Cevap Yaz
  • Mesut Bayram Özbek
    Mesut Bayram Özbek 17.02.2012 - 14:57

    Bu güzel duanıza yürekten amin kaleminize yüreğinize sağlık
    Mesut Özbek

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 11.03.2011 - 15:18

    Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin. (Bakara Suresi, 152)

    Allah’ı zikretmek, insanı nefsanî kötülüklerden arındıran, kalbe güven duygusu ve huzur indiren, Allah’ın dilemesiyle kurtuluşa ulaşmaya vesile olacak olan en önemli ibadetlerden biridir. Kuran’da Allah’ı anmanın önemi '... Allah’ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet) tür...'(Ankebut Suresi, 45) ayetiyle haber verilir.

    İnsanı, ‘Rabb’i ile dost’ kılacak ve O’na yakınlaşmasını sağlayacak önemli yollardan biridir Allah’ı anmak. Rabb’ini dost edinmeyi amaç edinen insan, günlük yaşamının her aşamasında Allah’ı anmalı, verilen sayısız nimete karşı şükretmeli, bilerek ya da bilmeyerek yaptığı hataları nedeniyle bağışlanma dilemeli ve Allah’ın adını yüceltmelidir. İnsan, yaşadığı her an, Allah’ın nimetini ve rahmetini hatırlayıp O’na yöneldikçe, sürekli ibadet durumunda olduğundan Allah’a daha da yakınlaşır. Karşılaştığı olaylar nedeniyle paniğe kapılmaz, öfkelenmez, üzülmez. Allah’ın kendisi için hazırladığı kaderden hoşnut olmadığı anlamına geleceği için, Rabb’inden gelen her şeyi sabır ve tevekkülle karşılar. Yüce Allah bir Kur’an ayetinde Kendisi’ni anmaları konusuna kullarının dikkatini çeker ve onları gaflet tehlikesine karşı uyarır:

    Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma. (Araf Suresi, 205)

    İman sahibi insan, her sabah bir tür ölüm hali olan uykudan uyanır uyanmaz Rabb’i kendisine yeniden can verdiği için şükreder; Allah’a hamd ederek güne başlar. Gününü Allah’a adar; karşısına salih amellerde bulunabileceği vesileler çıkarması için dua eder. Amacı Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak olduğundan şevkle yatağından kalkar. Sabah erken kalkmak birçok insanın nefsine ağır gelir ancak mümin, kalktığı her sabahın kendisine verilmiş yeni bir fırsat olduğunun bilincindedir; zinde bir şekilde kalkar. O gün Allah yolunda neler yapabileceğini aklından geçirir.

    İnsanın yaptığı işin hikmeti, onu Allah’ın hoşnutluğunu amaçlayarak yapması ile oluşur. Bu nedenle mümin, Kur’an’da emredilen ahlakı her zaman büyük bir dikkatle korumaya çalışır. İman edenlerin bu özelliği, “(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah’ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten ’tutkuya kaptırıp alıkoymaz’…” (Nur Suresi, 37) ayetiyle bildirilir.

    Allah’ın zikretme konusunda Peygamberimiz (sav) şöyle buyurur: “Allah’ın kulunu sevmesinin belirtisi, Allah’ı anmayı sevmektir. Allah’ın kula buğz etmesinin belirtisi ise, kulun Aziz ve Celil olan Allah’ı anmaktan hoşlanmamasıdır.” (Câmiü’s-Sağîr, 3/1182)

    Bediüzzaman’ın ifadesiyle ise kâinat baştanbaşa Allah’ı zikretme ve Allah’a şükretme mescidinden ibarettir. (Mesnevî-i Nuriye, s. 23)


    Samimi inanan insan, Allah’ın hoşnutluğunu, sevgisini ve rahmetini kazanma beklentisi içindedir. O’na güvenip dayanır; gökten yere her işi düzenleyip kontrolü altında tutanın Yüce Allah olduğunun bilincindedir. Yaptığı her işte, izlediği her görüntüde Allah’ın üstün aklını, hayranlık uyandıran benzersiz yaratma sanatını ve O’nun sonsuz gücünü görüp, üzerlerinde derin düşünür. İnsan için tüm bunları görebilmek, tefekkür etmek, dile getirmek de büyük bir nimet ve ibadettir.


    Allah’ı anmada gösterdiği gevşeklik derecesinde insan, Rabb’inden uzaklaşır. Kur’an ahlakını yaşamayan kimseler Allah’ı anmadıkları, hatta akıllarına dahi getirmedikleri için Allah’ın sınırlarını aşar, buyruklarını göz ardı etmeyi yaşam biçimi haline getirirler. Kur’an dışı sapkın davranışların altındaki neden, Allah’ı anma konusundaki gevşekliktir. Kur’an’a baktığımızda, Hz. Musa’nın sürülerini sulama işi sırasında dahi, arada gölgeye çekilip, '..Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım.' (Kasas Suresi, 24) sözleriyle Allah’ı andığını görürüz.


    Allah’ın buyruklarına karşı duyarlı olmayan kişi, zaman zaman öyle hatalar yapar ki, kendini düzelttiğinde, nasıl yaptığına kendi de hayret eder. Bu olmadık hatalar, kişinin o an Allah’ı unuttuğunun işaretleridir. Allah’ı anma konusundaki gafletin boyutları ise “Kendileri Allah’ı unutmuş, böylece O da onlara kendi nefislerini unutturmuş olanlar gibi olmayın. İşte onlar, fasık olanların ta kendileridir.” (Haşr Suresi, 19) ayetiyle haber verildiği üzere, kişinin imanı için büyük tehlikedir.

    Birçok eksiklik ve kusurları olan bir varlıktır insan; yaratılmıştır ve yaratılmışlara has acizliklere sahiptir. Eksiklikten ve kusurdan münezzeh olan tek varlık yalnızca Allah’tır. İnsanın Allah karşısındaki acizliklerinin en önemlilerinden biri de unutmasıdır. İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için Allah’ın her an hafızasında tuttuğu bilgilere ihtiyacı vardır. Allah o bilgilerden bir tane dahi eksiltme yaptığında, insan bu bilgiye yeniden sahip olmaya güç yetiremeyecektir. Böyle bir acizlik yaşandığında, insanlar '... Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: 'Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir.' (Kehf Suresi, 24) ayeti gereği Allah’a sığınır ve O’ndan yardım dilerler. Her şey gibi, insanın unuttuğu şeyi hatırlayabilmesi de yalnızca Allah’ın dilemesiyle mümkündür.

    Allah’ı sürekli akılda tutmak, O’nun ayetlerini tefekkür etmek insanın aklını ve şuurunu sürekli açık tutar. Allah’ı her an zikreden insan, Allah karşısındaki aczini ve güçsüzlüğünü daha iyi idrak eder, yalnızca Allah’tan ister; O’na teslim olur.


    Kur’an’da Yunus Peygamber’den söz edilen ayetlerde, “Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı. Eğer (Allah’ı çokça) tesbih edenlerden olmasaydı, Onun karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı.” Saffat Suresi, 142-143-144) buyrulur. Çok açıktır ki tıpkı Hz. Yunus gibi Allah’ı çokça zikreden samimi kullar –Allah’ın dilemesiyle- kurtarılacaklardır.


    İman eden bir insan günlük hayatın karmaşası içinde geçici de olsa, Allah’ı aklından çıkarmaz, Allah ile olan bağlantısını bir an bile koparmaz. İnsan Allah’ı anmadığı her an zayıf düşer. O’nu anmak insan ruhunun haz aldığı, lezzetli ve yemek içmek gibi gerekli olan bir şeydir. Yiyip içerek bedenini beslemeyi unutmayan insan, Allah’ı sürekli anarak ruhunu da besler.

    Birçok insan genellikle zorlukta Allah’ı anıp, kolaylıkta unutur. Ancak mümin zorlukta da anar. Başına hastalık gelse buna da şükreder. İmtihan anı geldiğinde de hoşnut olur, zul görmez. Ne kadar zorluk isabet ederse, insan Allah’a o kadar yakınlaşır.

    İnanan insan, Allah’ı çok anar ve hatırlatır. Bir Kuran ayetinde, (Bu nur,) Allah’ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O’nu tesbih ederler. (Nur Suresi, 36) ifadesiyle Rabbimiz’in, isminin yüceltilmesine izin verdiği evlerden söz edilir. O halde Allah’ın buna müsaade etmesi de çok önemli şükür vesilesidir.

    İnsan Rabb’ini unutursa, “…Onlar Allah’ı unuttular; O da onları unuttu…” (Tevbe Suresi, 67) ayetindeki ifadeyle, Allah da onu –zahiren- unutur... Bunu göze alabilir mi insan? ...

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 11.03.2011 - 15:03

    “ Bir müminden dünyaya ait sıkıntılarından birini giderenin, ahirete ait bir sıkıntısını da, Allah giderir.” Hadis-i Şerif

    “ Baştan kan aldırmak; delilik, alaca, beres, baş ağrısı, göz hastalığı gibi her derde devadır. “ Hadis-i Şerif

    “ Ara düzeltmek, bütün nafile namaz ve oruçlardan hayırlıdır. “ Hadis-i Şerif

    “ Hayat şartları sizinkinden daha aşağı olanlara bakınız, sizden daha iyi olanlara bakmayınız. Bu Allahın üzerinizdeki nimetini hor görmemenize daha uygun bir davranıştır. “ Hadis-i Şerif

    “ Ümmetimin bana en yakın olanları, bana en çok salâvat getirenlerdir.” Hadis-i Şerif

    “ Şu üç şey imandandır. Darlıkta infak etmek, rast geldiği Müslüman’a selam vermek, kendi aleyhinde de olsa adaleti gütmek. “ Hadis-i Şerif

    “ Yalan yere yemin ederek bir Müslüman’ın hakkını gasbeden kimseye Allah cehennemi vacip, cenneti haram kılar. “ Hadis-i Şerif

    “ Sual sormak ilmin yarısıdır, rıfk: geçimin yarısıdır, iktisatlı kişi fakir olmaz. Humma ölüm kılavuzudur. Dünya da müminin zindanıdır. Had-i Şerif

    “ Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz. Allah Teala hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek ( fakat tövbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı.” Hadis-i Şerif

    “ Her adım karşılığında size bir derece vardır. “ Hadis-i Şerif

    “ En kuvvetliniz, gadap halinde öfkesini yenen, en haliminizde intikam alacak vaziyette iken almayanınızdır. “ Hadis-i Şerif

    “ Her ne hayır işlerseniz şüphesiz Allah onu çok iyi bilendir. “ Bakara Suresi, Ayet: 215

    “ Ey İman edenler! Cuma günü namaz kılmak için ezan okunduğu zaman hemen Allah’ı zikretmeye koşun. Alış verişi, işi gücü bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın, Allah’ın fazlından nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” Cuma Suresi, Ayet: 9–10

    “ Ya ilim öğreten, ya ilim öğrenen, ya dinleyen veya bunları seven ol. Sakın beşincisi olma, Yoksa helak olursun. “ Hadis-i Şerif

    “ Devlet yöneticisinden hoşa gitmeyen bir şey gören kimse sabretsin. Zira kim devlet başkanına itaatten bir karış dışarı çıkarsa, cahiliye devrinde olmuş gibi olur. “

    “ Sizin en hayırlınız, hanımlarına karşı en iyi davrananızdır. “ Hadis-i Şerif

    “ Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” Muminun Suresi Ayet: 118

    “ Münafıklar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı da çok az anarlar.” Hadis-i Şerif

    “ İlahi ben senden hidayet, takva, iffet ve insanlara muhtaç bırakmayacak bir zenginlik isterim.” Hadis-i Şerif

    “ Kişinin her duyduğunu söylemesi ona günah olarak yeter. Hadis-i Şerif

    “ Bir Müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de ondan bir insan veya kurt, kuş yerse, bu o Müslüman için sadaka olur. “ Hadis-i Şerif

    “ Allah’ım: Ey merhametlilerin en merhametlisi, anlaşmazlıktan, bölünmeden ve kötü huylardan sana sığınırım. “ Hz. Ali ( R.A )

    “ Sabredenlere felaketlere karşı dişlerini sıkıp göğüs gerenlere, mükâfatları eksiksiz ödenecektir. “ Zumer Suresi, Ayet: 10

    “ Rabbimiz! Hesap görüldüğü o günde, beni, anamı, babamı ve inananları bağışla, “ İbrahim Suresi, Ayet: 41

    “ Her adım karşılığında size bir derece vardır. “ Hadis-i Şerif

    “ Büyüğümüzü yüceltmeyen, küçüğümüze merhamet göstermeyen, âlimimizin kıymet ve edebini bilmeyen bizden değildir. “ Hadis-i Şerif

    “ Haset etmekten sakınınız. Zira! Ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi hasette iyilikleri yer bitirir.” Hadis-i Şerif


    BU DUYGULARIMLA, CUMANIZI KUTLAR, HAYIRLI GÜNLER DİLERİM.


    FİKRET GÜRSOY
    ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI

    Cevap Yaz
  • Fikret Zikret Gürsoy
    Fikret Zikret Gürsoy 29.10.2010 - 04:06

    Rabbe kul olduğunun bilincine varıp,mutlu olmak ne güzel…
    Rabbimiz her kuluna değişik nimetler bahşetmiş.Yüce Mevla’nın bizlere bahşetmiş olduğu her nimete ama az ama çok razı olmak,bu rızada Mevla Teala’nın rızasını bulmak, mutluluğu yakalamak,verdiklerine şükretmek,vermediğinde sabretmek.

    Elimizden geldiğince günaha bulaşmama gayreti içinde olmak..Ve böylece iki cihanda da ölümsüz olmak…

    Rahmetlere ellerini,kalbini değdirmek…
    Düşünürsek,su içmek bile güzel…Havayı içine çekmek,nefes almak derince,er nefeste yeniden doğduğunu bilmek…Hakka kul olduğunu hissetmek güzel!

    Dinini yaşayan insanlara merhaba,hoş geldiniz demek güzel.Hoş geldiniz bu nurlu yola,hoş geldiniz kurtuluşa,sizi sizden çok seven gönle hoş geldiniz…

    Huzuru,kurtuluşu yaşayan insanlara yakın olmak,onların o güzel kokularından pay almak güzel!

    Güneşlerin,kalbinde doğduğunu hissetmek…Onu hiç batırmadan her yeni günde Onunla beraber doğmak...Bir su damlasıyla özleşmek güzel!

    Gerektiğinde kendini sudan,topraktan aşağı; Yaratılmışları ‘’ben’’liğinden üstün görmek güzel!


    Bu göz,bu el,bu ayak yarın mahşerde hesap verdiğinde,tertemiz bahsedilmek güzel!
    Rahmetin güzel,lutfun güzel,af çeşmenden içmek güzel!

    Kalpte yangın çok…Büyümüş safsatalar,hepsini Sen’in sevginle söndürmek güzel!

    Yarabbi!
    Sahip olduğumuz her güzellik Sen’den...Tövbe edip,temizlenmek güzel!

    Yarabbi tertemiz eyle kalbimizi,tertemiz eyle bedenimizi…!

    SEVİL KUTLU

    Cevap Yaz
  • Deniz Uzay
    Deniz Uzay 09.10.2010 - 19:41

    bu güzel dileklerin buluştuğu dizelerdeki dualara icabet etmemek mümkün değil,
    gönülden selamlar
    baki selamla...
    deniz

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 112 tane yorum bulunmakta