Bugün o kadar çirkinim ki beni görmeni hiç istemem.
Saçımdan kırıklıklarım dökülüyor,
Gözlerimse cehennem çukuru
Gözaltlarımda yetişen çürük aşk meyvesi..
Sürekli kesiklerimden sızan kokunla,
Anti virüsü eksik PC gibi kendimi çürümeye bırakmışım..
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Devamını Oku
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.




Olcay güzel arkadaşım benim, o satırları okuyan gözlerine, yorum yazan ellerine sağlık..
Demişsin ya gerçekten yaşamış biri böyle anlatabilir diye, evet gerçek bir aşkın ayrılık izdiraplarini çektiğim zamanlardan kalma satırlar.
Zamanında taşıyamayacak kadar ağır gelen duygular, zaman gelip anı olarak kalıyor.. ne ilginç....
Var ol...
Bu şiiri okurken kendimi tuhaf bir şekilde aynada görür gibi hissettim.
O “bugün o kadar çirkinim ki” diye başlayan satırlar, sanki benim hiç kimseye anlatmadığım günlerimin tarifi gibiydi. Dışarıdan bakıldığında sıradan bir yorgunluk gibi görünen ama içeride, kemiklerin arasına kadar işleyen bir kırgınlık var ya… işte onu yakalamışsın.
Bazı imgelerin kalbime doğrudan saplandı. “Anti virüsü eksik PC” dediğinde, kendimi gerçekten sistem hatası veren bir makine gibi düşündüm. “Ayrı valizle ayrı yollar” dediğinde ise, bitmiş bir ilişkinin o geri dönüşsüz yalnızlığını yeniden yaşadım. Öyle anlar vardır ki, ne kadar özlersen özle, aynı kulaklıktan dinleyemezsin artık hiçbir şarkıyı; sen onu çok iyi anlatmışsın.
En çok da o kara mizah dokunuşlarını sevdim. “Aşk sendikaları” ya da “malulen emekli olmak” gibi ifadeler, acının ortasında bile bir tebessüm bırakıyor. Ama bu tebessümün tadı acı; dudak kenarında kalıyor, gözlere ulaşmıyor.
Son bölümdeki kabir azabı benzetmesi ise hem sarsıcı hem de çok gerçek. Sevmenin de, vazgeçememenin de insanı nasıl ağırlaştırdığını iliklerime kadar hissettim. Bu yüzden bana göre bu şiir, birine “beni anladın” dedirten o nadir metinlerden.
Dürüst olmak gerekirse, okurken hem çok tanıdık geldi hem de biraz korkuttu; çünkü bu kadar derin bir yorgunluğu ancak gerçekten yaşamış biri böyle yazabilir.
Kaleminiz daim olsun...
Olcay güzel arkadaşım benim, o satırları okuyan gözlerine, yorum yazan ellerine sağlık..
Demişsin ya gerçekten yaşamış biri böyle anlatabilir diye, evet gerçek bir aşkın ayrılık izdiraplarini çektiğim zamanlardan kalma satırlar.
Zamanında taşıyamayacak kadar ağır gelen duygular, zaman gelip anı olarak kalıyor.. ne ilginç....
Var ol...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta