Kimi yerlerde yoksulluktan, çocuklar oyuncaksız yaşıyordu çocukluklarını.
Oysa, gazzede oyuncaklar çocuksuz kaldı.
Dünyanın, sessizliği yüzünden.
Korkarım bu nasırlaşmış yürekler, sağırlaşmış vicdanlar yüzünden, daha nice oyuncak yanlız ve sahipsiz kalacak.
Artık onlar gözyaşı dökecek, giden dostlarının arkasından.
Şayet onlarıda vurmazsa kahpe bir bomba, onlar anlatacak dostlarının hayatlarını, acılarını,
Onlar yaşatacak anılarını.
Gazzede insanlık bombalanıyordu, altında çocuklar kalıyordu.
Dünyada tuhaf bir sessizlik.
İnsanlık ölüyordu mahsum bedenlerin cennet kokan teninde.
Artık cennet kokmayacaktı gazze. Çünkü el birliği ile öldürüyorlar gazzenin cennet kokulu meleklerini. Dünyanın mahsumiyetti de gidiyordu o meleklerin kanadında.
Gazze, acının şehridir.
Gazze, hayal kurulması yasak şehirdir.
Gazze Ölümün kol gezdiği, yarınların olmadığı şehirdir.
Gazzede, çocuklar büyümez; büyümeden ölürler çünkü.
Uyurken, oyun oynarken, ya da sokakta koşarken, şakalaşırken, gülerken, sevinirken ölüyordu çocuklar.
Ölümü unutup; hayal kurarken bile ölüyordu çoçuklar.
Hayal bile kurmak yasaktı gazzenin çocuklarına.
Annelerinin kucağında sesiz sedasız ölüyordu çocuklar.
Bir zamanlar yuva dedikleri buz gibi butonların enkazında;
yarım kalan ne varsa bırakıp gidiyorlardı, kanat çırparak.
Fakat dünya, yine üç maymunu oynuyordu.
Umursamadan ve utanmadan.
Hangi sebep bu vahşeti bu kıyımı haklı kılabilir?
Hangi zafer bu günahı unutturabilir?
Hangi çıkar bu sessizliği açıklayabilir?
Hangi hafıza bu zulmü bu soykırımı yok sayabilir?
Hangi canlı bu utançla yaşayabilir?
İnsan! İnsan! İnsan! ...
Orhan Kaya 3
Kayıt Tarihi : 26.8.2024 19:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gazze soykrımına, Dünya'nın sessizliğine yapılan bir haykırış, bir çığlıktır bu şiir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!