Çocukluğum uzakta durur,
dargınız onunla.
Çocukluğum kısa patika;
ürkek,
korkak
ve kaybolarak yürüdüğüm;
uzak,
dar,
ıssız,
gizemli,
tedavisi bulunmamış bir hastalık boynumda…
Çocukluğum bir nar ağacı altında
kırmızı misket,
bir dut yaprağı üstünde kuş tüyü,
yara, bere,
karasinek…
Çocukluğum bir kelebek kanadında, yırtık, uçmak ister elimde kalır. tozunu göğe değil, avuçlarımın acısına bırakır.
Çocukluğum yarım kalmış bir masal, sayfaları eksik, kahramanı kayıp. Geceleri uykuya değil, rüyalara sığınır.
Çocukluğum nazlıdır,
naza çeker,
geri gelmez;
hep ben giderim yanına.
Yaralıdır,
başı avuçlarımda,
kanar düne, yarına,
sevgisinden vurulmuş,
ağrısı her yanımda.
Çocukluğum elimi tutar, uzaklara götürür.
Kimi an gidip dönemediğim,
kimi an gidemediğim,
bir yıldıza asılı durur.
30.12.1992
Salim DiyapKayıt Tarihi : 22.1.2006 19:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!