Evimize sık sık misafir gelirdi,
Üç gün elektrikler kesilirdi o zamanlar,
Ta...! benim çocukluğumda,
‘’Öğretmenim akşam misafir geldi, ödevimi yapamadım da,’’
Şimdi uydurma gibi gelse de, geçerli bahanelerdi.
Allah canımı alsın şuracıkta yalanım varsa,
Fileyle gidilirdi halk pazarına,
Ne alırsan paketlenirdi, kese kağıdına,
Meyveler meyve kokar, sebzeler ona keza,
Zehirlenmezdi yiyecekler hormonla,
Antalya’nın nemli ağustos akşamlarında,
Kesilen karpuzun kokusu üç ev öteye duyulurdu,
Ağustos böceklerinin senfonisinde oturulurdu,
Mangal başında geçen, taraçadaki akşamlar,
Ne yazık çocukluğumda kaldılar.
Araya yollar girdi, çocuklar büyüdü. Gurbetin yükü, sılanın sırtında gibiydi,
Bize çok uzak yollar göründü.
Hangi şehirden dönsek, sıla eskisi gibi değildi.
O muhabbetli, kalabalık akşamlar nerdesiniz?
Yazlık sinemaların gıcırdayan tahta sandalyeleri gibi,
Hep sallantıda ilişkilerimiz,
Hiç kimsenin yanımızda değeri yok gibi,
Her şeyden, herkesten vazgeçirebilir bizi menfaatlerimiz.
Çocukluğumda, kadınlar birlikte bir yerlere giderdi,
Beş on kadın toplanır, nereye olsa fark etmezdi.
Pazar,hamam,sinema, matine,
Yeter ki gidilsin birlikte,
Dönem ödevi için gidilirdi sınıfça il kütüphanesine,
İki saatte bir geçen dolmuşu beklerdik özlemle,
İsteklerimiz için beklerdik,
Umut beklemeden geçerdi,
Ucu ucuna taze umutlar eklerdik,
Kollektif ruhla bir merkezde,
O zaman dualarda, niyazlarda olurdu herkes,
Şimdi ise varsa yoksa ‘’ben merkez,’’
‘’Ben merkez, yalnız herkes’’….
2005 - Mersin
Kayıt Tarihi : 10.5.2014 01:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)