Köyün çobanı ile, henüz altı yaş civarı oğlu, köyün çıkışında, otlağa götürmek için büyük baş hayvanların toplanmasını bekliyordu..
Çocuk o anda, bir köylünün, hayvanların arasına karışmış eşeğini, kocaman taşları fırlatarak dövdüğüne tanık olmuştu.. Ve adamın kendi eşeğini neden dövdüğünü merak etmişti..
Bir kaç dakika sonra, çocuk, olaya hakim olan babasına, o adamın kendi eşegini neden dövdüğünü sordu..
Babası çocuğa; Adamın eşeğini, diğer eşekler tarafından taciz edilmesinden dolayı dövdüğünü söylemişti..
Çocuk biliyordu zaten, sözkonusu eşeğin, diğer eşeklerin saldırısına uğradığını ve onlara direnmeye gücünün yetmediğini..
Çocuğa göre, adamın eşeğini dövmesi, yadırganacak bir durum olmaya bilirdi..
Çünkü; Çocuklar, neyin yanlış, neyin doğru olduğuna, toplumun, örf ve adetlerine ve koşulsuz benimsediği kültürel yapısına göre karar verebilirler..
Yani; Çocuklar, toplumun, örf ve adetlerini - kültürel yapısını olduğu gibi kabullenirler..
Örneğin, gözlerinin önünde kurban kesilen bir çocuk, o davranışı hiç yadırgamadan olduğu gibi kabullenir.. Ve bir gün sonra eline bıçağı verip, onada kurban kestirebilirler..
Nitekim de öyle olmuştu.. Çocuk, babasının küçükbaş hayvanları, gözlerinin önünde kesmesi nedeniyle, hastalanan, ve ölmek uzere olan hayvanları, mundar olmasın diye henüz çocuk yaştayken hiç etkilenmeden kesebiliyordu..
Çocuk on altı - on yedi yaşlarına geldiğinde, kabullendiğı toplumsal kültürün, kendisi de kurbanı olmuş, töre cinayetinden cezaevine düşmüştü..
Cezaevinde mahkumların vicdanını sorgulamak zorunda kalmış ve cocuk, mahkumların vicdanını sorguladıkca, aslında kendi vicdanıyla yüzleşmeye başlamıştı.. En zor şeydi, insanın kendi vicdanıyla yüzleşmesi..
Çocuk, artık gençti ve töre cinayetini; Kendini din ile kandırarak (Ölen yakının mağdur durumda olacağından ötürü) tanrının ölen yakınını cennetine alacağına inandırmıştı kendini..
Yani; Cocuk, henüz on altı - on yedi yaşında, cinayet işlemeye yöneldiğinde henüz oluşmamış vicdanını susturmak için, dini kullanmıştı..
Kısaca; Cocuk, üzerindeki toplumsal kültürün baskısı ve yetişkin yakınlarının algı operasyonunun etkisiyle, işlediği töre cinayetiyle ilgili, vicdanıyla yüzleşmesi, hiç bitmeyecek en ağır, asıl cezaydı..
Çünkü; Artık yetişkindi, ve biliyordu; Dünyada o kadar namussuz elini kolunu sallaya sallaya gezerken.. (...) Asıl (.....)
Ve dahası; Sahiplenme duygusunun, sevgiyle aynı şey olmadığının bilincindeydi..
Ve
O, artık bir karıncayı bile ezemezdi, ama kimi insanlar için aynı şeyi söylüyemezdi! Hemde gözünü bile kırpmadan (.....)
/h.ç
-
-
Kayıt Tarihi : 31.8.2025 05:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!