Mühendisdir ki bu mülkü çü çar unsurla bünyân eder,
Bu tertîb-i ilâhîyi görenler hep figân eder.
*
Su, âteş, bâd u hâk üzre kurulmuş tab-ı insânî,
Bu dördün sırrını idrâk idenler seyr-i devrân eder.
*
Geçer birbiri ardınca bahâr u sayf u eyyâmı,
Hazânla kış gelince âlemi bir başka elvân eder.
*
Şimâl u şark u garb u cenûba hükmü fermândır,
Bu dört cihetden esen yeller anı her lahza ilân eder.
*
Tıfılken bî-haber, sonra cüvânlık demde bir cur’a,
Bu devri pîr olunca fehm iden ah u emân eder.
*
Cebrâîl, Mîkâîl, İsrâfîl ile o son melek,
Bu dört mukarreb emriyle kesb-i itmi'nân eder.
*
Zebûr u Tevrât u İncîl hak kelâmı getirdi,
Sonunda Furkân-ı a'zam bu ma'nâyı tamâmân eder.
*
Cisim, nefs, akl u gönlü bir bedende eylemiş cem'i,
Bu vahdet içre kesret gören hayretle îm'ân eder.
*
O cennet bağlarında dört nehirden bahseder hikmet,
Ki her biri teşne tine bir âb-ı revân eder,
*
O dört yâr-ı güzîn kim rehber oldı halk-ı âleme,
Ki her biri hidâyetle yolu sâliklere şân eder.
*
Daireyi terbi' etmek muhâl iken bu fânîye,
O Hâlık bir "Ol" emriyle ne müşkilleri âsân eder.
*
Bu dört mâder ki peydâ eyler üç ferzend-i zî-hayâtı,
Bu hikmet dersini kâinat defterinde beyân eder.
*
Nazargâh-ı ilâhî Kâbe'nüñ dört rüknü var kim,
Tavâf eyleyeni her bir günehden pāk u üryân eder.
*
Bu fuâdın hânelerinde dört otağ var sırr-ı hikmetle,
Hayâtın nabzını her bir atışta Vecd ile galtân eder.
*
Bütün zerrâtı bir arada tutan dört temel kuvvet,
Bu nîzâmı tefekkür eyleyen aklı perîşân eder.
*
Bu ednâ bendesi vasfında âcizdür, ne desin bilmez,
O'dur ki her zerreyi kudretiyle bir cihân eder.
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 17:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!