eski bir çerçevenin iki yüzü
sararmaya yüz tutmuş...
hatlar belirsizliğe dönüşüyor git-gide...
soluk iki siluet duraklar kirpiklerimde
avuçlarım ıslanır...
eskiyen yüzler susar...
sayısız izmarit kokusu karışır
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Bende kusmak istiyorum Nurşencim,gel beraber kusalım:) harika bir şiir daha okudum kaleminden canım arkadaşım...sevgiyle selamlıyorum güzel yüreğini...
Kelimelerin iki yüzlü olması, anlatamamak-anlamamak kaynaklıdır... Çerçevenin iki yüzünün de sararıyor olması görmek-görememek gibi bu benzer kaynaktan beslenen ağaç gibidir... Hüzün ise bu ağacın meyvası...
Güzel şiirinizi kutluyorum sayın Nurşen Sezgin...
birikmiş tozlar üzerinde gezinir parmaklarım
her dokunuş kirletir...
kelimeler; ikiyüzlü fahişe! ..
dizler süper olmuş emeğinize saglık..
çünkü ''Güzel olan hiç bir şey, hülasa edilemez ..demiş valery..
O tozlanmış çerçeveye şiir yazmak, o çerçeveye sözcükleri ulaştırmak, eklemlemek mümkün olmaz...Hem Borges; ''Doruk coşkular yinelenemez'' Dememiş miydi...Boşuna demiş olamaz..
Şiir oraya erişemediğini itiraf etmekle yükümlüdür...Ve itirafını etmiş nitekim..
Saygılar
birikmiş tozlar üzerinde gezinir parmaklarım
her dokunuş kirletir...
Şiirinizi
begeniyle okudum
tebrik ederim. içten bi şiir.
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta