Sesleniyorum, sesime ses ver…
Biz gerçek hayatlardık. Hayatın ne anlama geldiğini bilerek yaşamaya çalışan insanlar. Eksik yanlarımızı tamamlıyorduk. Gerçek olacak hayallere bir süreliğine son vermiştik. Zaman sadece yaşananları anlatmamıza yetiyordu. Geri kalan zamanlarımızda hep susuyorduk.
Susayarak susuyorduk…
Farklı açılardan aynı yolun sonunu gözetliyorduk. Beklentilerimiz tüm eksikliklere rağmen olması gerekenlerdi. Yüzlerimiz ne zaman aynı düzlemde buluşsa o zaman sorgulamaya başlıyorduk. Soru sormaktaki niyetimiz mükemmeliyetçilikten geliyordu. Biliyor olsak bile; takdir edilmek, kabul görmek gibi gereksinimlerimiz vardı.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm