Ve perde indi...
Gözlerdeki yaş da dindi
Ne umduk, ne bulduk
Bu sahnenin oyuncusuyduk.
Tez mi bitirdik rolümüzü?
Erken mi çıkardık kostümümüzü?
Sık aralıklarla sol kolum ağrır nedendir?
"Aman dostum kalptir o" denir.
Ne kalbidir, ne kalbidir.
Bilirim ki o kalpsizliktir.
Bilirim ki çıkarılıp denize atılan bir yüzük gibidir..
Bildiğim bu dünya hakikat midir?
Yediğim içtiğim nedenim midir?
Sevdiğim taptığım kaderim midir?
Bu meçhulün içinde kaybolmuşum
Sözlerden ziyade vitrine hayran
Gül bahçesine yağan dolu misali,
Sürpriz ani yıpranışlar,
Sebepsizliğin sebep olduğu bu vahamet.
İşte,
İşte ben.
Yeniden yazılmaz bu hikaye
Boşlukları doldurmak kadar istemsizce
Şeritler kayar altından hiç gitmesen de
Elde var cevapsız sorular
Bir gün belki birileri anlar
Bu bir kaza süsü verilmiş intihar..
Geceleyin açık bir gökyüzünde
Binlerce yıl önce sönmüş bir yıldız gibisin
Bir daha rastlaşır mıyız?
Vuslat imkânsız gibi, sayılan şafaklar sonsuz
Sallanmakta olan bir düğme misali,
Kaybolacağım günü bekliyorum.
Ateşe ne kadar direnebilirsin çocuk
Sahra da tutuşacak bir gün
Bir kum tanesi yandığında
Binlerce zakkuma dönüşecek
Ve biz daha geçmeden bu âlemden
Okyanusları kurutup, lezâ çukurlarına çevirecekler
Memleketimde,
Bilge, cahilden kaçıyor; akıllı, deliden...
Aynalar bile gösterir olmuş, insanı tersinden.
Haklı susmuş, terazi şaşmış, millet alışmış.
Belli ki su yolunu bulamıyor artık kendiliğinden.
Biliyorum beni var etmeye yoksun.
Biliyorum olsaydın da yok olurdum
Çünkü geceler kül doluydu, gündüzler is.
Çünkü ne kadar beklediysem açılmadı sis.
Avuçlarım kararmış, gözlerim sararmış
Evvelden bahsedecek kadar değilim geçkin
Şu an doğmuşum, şimdi yaşıyorum
Yaşıyorum demişken afaki
Sadece hayatta kalıyorum.
Büyük iddialarım yok, hayallerim de.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!