Yıllardır bir beklenti var içimde,
Sanki geleceksin rüyalardaki biçimde.
Elini uzatıp bana diyeceksin ki geldim.
Irmakları geçtim senin için dağları deldim.
İki eski eş gibiyiz.
Tüm yeminleri bozan,
Ve ortada bir çocuk bırakmış gibi utanan
İki eski eş gibiyiz.
Bakışlarında birbirini suçlayan,
Ve o ilk frekansı nasıl yakalayabildiğini anlayamayan
Benim masalım yazılı değilken,
Sen uçmaya çalışıyordun.
Oysa cadılar süpürgesiz uçamazdı.
Ve ben elimde bir kalem,
Senin uçabilmen için,
Kendi masalımızı yazıyordum.
Günün doğumuyla beraber
Titrek bir gülümseyişle
Merhaba denir yeni yaza...
Işığa hasret nergisler
Buruk kalpleriyle geceden kalan
Bir bayram türküsü söylerler.
Bir yanım doğudan doğuyor,
Bir yanım soğuk şimal.
Bir yanım sevmez diyor...
Bir yanım bir ihtimal.
Sen gidince,
Geceler indi yeryüzüne,
Nazarlara yenik düştü,
Seni seven divane,
Bu yazgı yazılmazdı,
Sen kanmasaydın ellere,
Gülümse,
Gülmektir iklimi ısıtan buse.
Soğukta titrer ellerin,
Gülmek için sen,
Ellerinde baharla gezerdin.
Sen soğuk iklimlerin nazlı çiçeği
Aç bugün... aç baksana mevsimin geldi.
Sev biraz... Sev hayat suyun sevgidir.
Erittiğin karlar değil kalbimdir.
Oysa ben,
Köhne balıkçı tekneleridir şahidim,
Ben bu denizlerde hiç ölmedim.
Her girdap çağırdıysa da beni,
Şu yosunlar da şahittir ki,
Hiç dibe inmedim...
Denizler yalancı yeşillenir,
Sabah beyazlığında
solmuştur gece çoktan,
Ve benim rüyalarım,
Rüyalarımdaki sahte sabahlarım,
Dedim ya solmuştur,
solmuştur çoktan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!