Caricin'De Geçen Kış Şiiri - Attila İlhan

Attila İlhan
15 Haziran 1925 - 11 Ekim 2005
192

ŞİİR


2366

TAKİPÇİ

Caricin'De Geçen Kış

Akşamları göl eflatun bir keder
Sazlıklarda pırıl pırıl
Buz tutmuş bataklık kuşları
Ağaçlardan
Çürük sarı ve kızıl
Son yapraklar dökülüyor
Rüzğarlı sonbahardan
Nasılsa kurtulmuşları
Gümüş karanlığında anlaşılmaz sesler
Havada mutsuz bir bulut
Umutsuz ve kararsız süzülüyor
Neredeyse akşam yıldızı
Yorgun kırmızı
Neredeyse ay
Neredeyse ay
(Herşey niçin bu kadar eski
Niçin bu kadar uzak)
Caricin'de geçen kış
Tepeden tırnağa katran ve su buharı
Volga'nın uykusuna bir rüya gibi sarkmış
Ateşten örümcek nehir vapurları
Neredeyse akşam yıldızı
Yorgun kırmızı
Neredeyse ay
Neredeyse ay
Caricin'de geçen kış
Dalgın bir sarışın
Karanlık bir miralay
Birisi nijniy novgorod'dan henüz gelmiş belki
Belki kazan'a öbürü yola cacak
(Herşey niçin bu kadar eski
Niçin bu kadar uzak)
Caricin'de geçen kış
Seyrek sakallarında yıldızlar
İskelede namaza durmuş
İhtiyar bir tatar
Altında sokak lambasının
Dalgın bir sarışın
Karanlık bir miralay
Kadının astragan mantosu sırtında
Uzun ve beyaz ellerini çaresiz kavuşturmuş
Kısa kirpiklerinde incecik buz tozu
Adam buz mavisi pelerin astragan kalpak
İçinde bir atmaca ayrılık korkusu
Yüreğini parçalar
(Herşey niçin bu kadar eski
Niçin bu kadar uzak)
Caricin'de geçen kış
Neredeyse akşam yıldızı
Yorgun kırmızı
Neredeyse ay
Neredeyse ay
Kararmış bir can gibi çınlıyor
Dönmüş gölün üstünde akşam ayazı
Kararmış ve kocaman
Konakta zaman zaman
Koridorda ürkek ayak sesleri
Kapının ardında fısıltılar
Onun için herkes kaygılanıyor
Bugün de geçti svetlana radiceva
Ardında nemli bir is kokusu
Giderilmez pişmanlıklar
Eflatun bir keder
Bırakarak

Attila İlhan
Kayıt Tarihi : 7.6.2002 17:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Deniz Ercivan
    Deniz Ercivan


    Volga'nın uykusuna bir rüya gibi sarkmış
    Ateşten örümcek nehir vapurları
    Neredeyse akşam yıldızı
    Yorgun kırmızı
    Neredeyse ay
    Neredeyse ay
    Caricin'de geçen kış
    Dalgın bir sarışın
    Karanlık bir miralay
    Birisi nijniy novgorod'dan henüz gelmiş belki
    Belki kazan'a öbürü yola çıkacak
    (Herşey niçin bu kadar eski
    Niçin bu kadar uzak)
    Caricin'de geçen kış
    Seyrek sakallarında yıldızlar
    İskelede namaza durmuş
    İhtiyar bir tatar
    Altında sokak lambasının
    Dalgın bir sarışın
    Karanlık bir miralay
    Kadının astragan mantosu sırtında
    Uzun ve beyaz ellerini çaresiz kavuşturmuş
    Kısa kirpiklerinde incecik buz tozu
    Adam buz mavisi pelerin astragan kalpak
    İçinde bir atmaca ayrılık korkusu
    Yüreğini parçalar
    (Herşey niçin bu kadar eski
    Niçin bu kadar uzak)
    Caricin'de geçen kış
    Neredeyse akşam yıldızı
    Yorgun kırmızı
    Neredeyse ay
    Neredeyse ay
    Kararmış bir can gibi çınlıyor
    Donmuş gölün üstünde akşam ayazı
    Kararmış ve kocaman
    Konakta zaman zaman
    Koridorda ürkek ayak sesleri
    Kapının ardında fısıltılar
    Onun için herkes kaygılanıyor
    Bugün de geçti svetlana radiceva
    Ardında nemli bir is kokusu
    Giderilmez pişmanlıklar
    Eflatun bir keder
    Bırakarak

    Yani sair

    (Herşey niçin bu kadar eski
    Niçin bu kadar uzak)

    Cevap Yaz
  • Hicran Deniz
    Hicran Deniz

    Gerçekten de kederin bir rengi olsaydı herhalde eflatun olurdu. Benzetmeler mükemmel olmuş. Yorgun kırmızı ay, sakallarında yıldızlar vs. Şiirselliği çok yüksek bir şiir. Nur içinde yat

    Cevap Yaz
  • Hicran Deniz
    Hicran Deniz

    Gerçekten de kederin bir rengi olsaydı herhalde eflatun olurdu. Benzetmeler mükemmel olmuş. Yorgun kırmızı ay, sakallarında yıldızlar vs. Şiirselliği çok yüksek bir şiir. Nur içinde yat

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Attila İlhan