Çaresizliğin Peşin Vizitesi

Hep aynı döngüde, geçen günler,
    dönüp durur tekrarlar,
Her an ufak tefek hatalar,
    hayatı sarar kusurlar.
Alenen gösterişli jestler,
    aşk sözcükleri, sevgiler,
Hayatın perdesinde gördüklerini,
    taklit eder insanlar.
Kaldırım kenarında,
    taşlar arasında kalabalıklar,
Terk edilmiş alem anlamsızlığa,
    duruyor sokak ortasında.
Kalıntıları toplanıyor,
    bunalımların, ruhsal çöküntülerin,
Sıradan izleri kalıyor bir yaşamın,
    bilinçsizce ilerleyen.
*
Dönüşen bu garip haller,
    toplumun ufacık ucundan,
Piyonlar gibidir,
    kısa vadeli
        zaferler peşinde koşanlar.
Uzun süren filmlerin,
    sahnedeki dekorasyon izleri,
Hesabı kesilmiş artık,
    güçsüzlerin, acı çekenlerin.
İç içe geçmiş sessizlikler,
    yoğrulmuş karanlıklar,
Perdelenmiş hayatların,
    kör ebe oyununun yansımaları.
Her hareket hesaplanmış,
    bu hileli satranç oyununda,
Kaybolmuş insanlık izleri,
    basmakalıp düzenin içinde.
*
Motorun gücü olmadan ilerleyen,
    gösterişli araçlar,
Sanki kendi kendine hareket eder,
    şanzımanı otomatik.
İnsanları kıran,
    acımasızca işleyen şarjörler gibi,
Hayatın üzerine sinsice boşalan,
    cinayetler misali.
Boşa giden feryatlar,
    kazazedelerin çıkardığı sesler,
Bencilce yaşayan insanlar,
    kendi keyfinin peşinde koşan.
Yıkıntıların arasında saklı,
    buzul çağının soğukluğu,
Bulunuyor soğuk sığınaklar,
    bilinçsiz zihinlerin kilitlendiği.
*
Linç kültürünün ustaları,
    kutulamışlar insanlığı,
Tutmuşlar bu işin ucundan,
    çırakları, kalfaları.
Önceden belli,
    kundaklanacak yerlerin koridorları,
Planlanmış her şey sanki,
    çok boyutlu bir kasıtla.
Yüksek verim, bol ürün,
    peşinde koşanların andı,
Değerini yitirmiş mallar gibi,
    ucuza alınan ürünler.
Camlı çerçeveli mağazalarda,
    sabah akşam piyasada,
Dağılmış kimlikler,
    yüzü olmayan kulelerin gözetiminde.
*
Gri ilişkilerin dünyası,
    kozmetik kirliliğiyle dolu,
Gizemli bir sahnede,
    muğlak şah matlar oynanıyor.
Tepeden inme reklamların
    bataklığında sürükleniyorlar,
Renkleri solmuş,
    soğuk bir kozmik karmaşanın içinde.
Kuşatmış bizi bu sistem,
    kıyasıya dalgalar halinde,
Acımasız bir rüzgar gibi,
    esip geçiyor üzerimizden.
Geride kalanlar,
    ruhsal ve nörolojik sıkıntıların izleri,
Kalpten girip, beyinden tozutan,
    paslı bıçaklar misali.
*
Koltuk altından çıkan,
    omuz vuran,
        itip kakan tavırlar,
Centilmenliğin ve hanımefendiliğin,
    cerrahisi bu iş.
Her yaş grubuna uygulanabilen,
    yaygın bir hastalık gibi,
Devam ediyor sorunlar silsilesi,
    kuyruğu uzadıkça uzayan.
Geniş sahalarda,
    kalabalıkların peşinden koşanlar,
Çaresizliğin peşin vizitesi,
    faturasız bir sıkıntı.