Sevdanın adı ayrılık oldu...
Sevdanın adı ayrılık olsa gerek...
çünkü her deli sevdanın tarihi ayrılık.
Bakın tarihin en büyük aşklarına.
Ferhat bu uğurda dağları deldi.
Çağırıyor sessizlik beni yanına
Diyor ki!
Çok yoruldun sen bu yolda
Gel koynuma,
Kavga etme artık kendinle
Alayım seni huzuruma
Ben neredeyim?
Bu insanlar kimler?
Ne yapıyorum ben burada?
Neden karanlık bir dehlizin içinde kayıp gidiyorum? Bazen olur sorar dururuz kendimize birçok soru.Ne yaptığımızın farkına varmaya çalışırız ya da neden bu durumda olduğumuzun.Aslın da çözmeye başaramadığımız bu bilmecenin cevabı tamda önümüzdedir.B iz ne kadar kabul etmek istemesek de bir anda tokat gibi çarpar şamarı suratımıza ‘’işte’’ der.’’çözemediğin bilmecenin cevabı YANLIŞ KARARLAR,YANLIŞ HAYATLAR…’’
O an dank eder belki kafamız ben ne yaptım böyle. Teker teker verdiğimiz kararları tahlil edip başlarız kafamıza vurmaya ama çok geçtir artık. Biz o kararların bizi hamur gibi yoğurmasına izin vermişizdir. Bazılarımız belki bu hamurun malzemesinin kıvamını tutturur. Bazılarımız ama dozajı kaçırır ya da eksik malzeme koyar. Vay işte o zaman haline sen istediğin kadar uğraş o hamurdan hayat gelmez artık.
Sadece kendimize kızmamak gerek bence. Karar almamızı sağlayan etkenler ve insanlarda vardır hayatta. Zaten içimizde o insanlara hep kızgınızdır değil mi? Karar vermemizi sağladıkları ya da mecbur bıraktıkları için. Hayatlarımızda kazanan taraf olmamızı engelledikleri için.
ÖZLEMEK
Özlemler kapıyı vurmadan dalar içeri,
Sen ne kadar dirensen de
Sarar yavaşça bütün benliğini,kanser gibi.
Attığın her adımda yanı başındadır özlemler.
Yaşamaya çalışırsın özleyerek
Ne Diyeyim
Ah sevdalım ahh!
Dilim söyler ellerimi bırak yar diye.
Yüreğim sarmalar yüreğini bırakıp gitme diye.
Gözlerim dim dik bakar gözlerine,
Lanet olsun bu dünyaya.
İçkinin gölgesinde,
Dünyanın kahrını çektirenlere…
Lanet olsun bu dünyaya.
Bir huzuru çok görüp,
Meleğim
Bir melek indi gökyüzünden koynuma,
Sıcacık,küçücük bir melek.
Bembeyaz teniyle,küçük burnuyla,
Yaramaz karagözleriyle bir melek.
Sanki,
Nedendir?
Gönlüm dağlanır her yeni doğan günde.
Yare isyandır dudaklarımdan dökülen nameler.
Gözyaşlarım karanlığın esirinde
Sevdam ihanetin koynunda
Beddualar yüreğimde.
Ömürden bir gün daha geçti
Yine akşam oldu.
Sigaramın dumanı arasında saati gözlüyorum
Birbirini kovalayan akrep ve yelkovan
Kaderimizin bizi kovaladığı gibi.
Yalancı Aşık
Öyle bir fitil çaktın ki yalnız kalbime
Yandı kül oldu benliğim.
Öyle umursamaz serptin ki
Yalancı aşkını üzerime,
Yandı kül oldu gençliğim.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!