Kimi beyaz, kimi zenci soyundan;
Haçlılar belirdi Çanakkale’de!
Türk’e düşmanlığı kendi huyundan;
Boğaza sarıldı Çanakkale’de!
Halife’den geldi cihat çağrısı,
Türk’ten başka katılan yok, doğrusu.
Can havliyle çaldı savaş borusu;
Karargâh kuruldu Çanakkale’de!
Çobandan, ırgata, gazi milletten;
Kadını, erkeği cümle yiğitten.
Yediden yetmişe, kemikle etten;
Bir duvar örüldü Çanakkale'de!
Ölüm yağdırınca, toplar, uçaklar.
Henüz on beşinde ergen çocuklar.
Toprak değil, peygamberi kucaklar;
Yarısı kırıldı Çanakkale’de!
Ölüm döşeğinde, hasta devletti,
Kumandan haykırdı, feryadı netti:
"Yetiş, Ya Muhammed! Kitabın gitti!"
İmtihan verildi Çanakkale'de!
Huşuyla çalındı bir hücum marşı;
İmanla savaştık küffara karşı.
Yiğit naraları doldurdu arşı;
Şehitler görüldü Çanakkale’de!
Ehli salip pek güvendi özüne.
Aldırmadı engin suda gezene.
Nusret Mayın ile düşman gözüne,
Bir perde gerildi Çanakkale’de!
Seyit Onbaşı’dan büyük gayretle,
İnsanüstü bir ilahi kuvvetle;
İki yüz yetmiş beş kilo, hayretle;
Namluya sürüldü Çanakkale’de!
İmana gelmeyen yedi düvelin,
Gözleri görmeyen yedi düvelin.
Haddini bilmeyen yedi düvelin;
Defteri dürüldü Çanakkale’de!
Mazlumoğlu soylu Türk’ün şanıyla,
Karıldı bu vatan şehit kanıyla.
Ölmeyi emreden kumandanıyla;
Bir millet dirildi Çanakkale’de.
Kayıt Tarihi : 16.9.2025 20:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!