Kaç bayram geçti ruhum gibi sessiz
Gögün gözkırpacağı kadar yerdeyim
Kaç kulede sela okundu penceremden habersiz
Gözyaşlarımın hasreti kelepçeledigi eldeyim
Nehirlerin körpe bedenlerden kan içtiği
Hayatın anlamından mananı çalmadan
Kader ipiyle yüreğini sarmadan
Nefes nefese sevgiyi kovalamadan
Kalbini kapıma bıraksan olmazmıydı
Hayal olmasaydı,hayalini kurmak
Yüreğimin başında dolanıyor
Huysuz akrepler
Gecem gündüz oldu,
Gündüzüm gece
Bir günü yazsam,
Çıkmaz bir hece
Hayallerini tutsak eden kalpler,
Demirden keseyle çaldılar,çagını
Sesimi duyamazsın, konuşmuyorum ki
Tellere,kelepçeledik oyuncağını.......
Güneşe aynadır yüreğin
Temmuzda dağ yükü karı
Eritirsin sırtında
Görmek için baharı
Ayazı avuçlar mı ellerin
Duyuyorum sesini
aydınlıkla
Şafağı boyayan rüzgâr
Karanlıktayım göremiyorum
Şifanı
benim ufkum dar....
Sebil ettik zamanı, savurduk harman gibi
Boşa karaladık, zihnimizi sarhoş eden kalemle
Haydut gibi yolduk çiçekleri, doyurmak için kalbi
Kırmızı, kan doğurdu, beyaz, ustura oldu hünerimizle
Ahbap olduk neşemizi serinleten rüzgarlarla
Gerçekleri kaynatıp,hayalle süzüyorum
Kıvamını, yoğunluğunu ayarlıyor saniyeler
Sen bilme ,günün kaç saatini esir ediyorum
Kaç defa saçlarında kayboldu gözler
Sen bilme bendeki adını bende bilmiyorum
Dozun düşünce,efkarı yogurur geceler
Sen susunca zannetmeki zamanda susacak
Batı gelince hapsolmuş sözleri, yalanları kusacak
Gerçek çürümez korkmaz kem kalplerden
Beklersin,yalan mühletinin nekadarını kullanacak
Gurur duysanda haklılığınla,sevinme kini yenmeden
Ziyandır,
Kalbinin kokusundan uzak zamanlar
Ruhunu okşamadan çıkan nefes ağlar
Sen yoksan
Kurutsa da soluğumu,
Muhtacım bir ışık damlana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!