Çağdaşlık adına uyduk Batı’ya
Namusu, iffeti, ırzı unuttuk.
Memleket çıplaklar kampına döndü,
Elbise unuttuk, terzi unuttuk.
Biz böyle değildik, yozlaştık bugün
İslâmiyet ruhum, Türklük bedenim
Altay’da belendi beşiğim benim
Vatanı canından aziz bilenim,
Rabbim tarafından övülmüş ırkım
Vatanım Türkiye, ben ise Türk’üm.
Yine şafak söktü, hayat başladı
Hâlâ damağımda gündüzün tadı.
Halbuki ben güne daha doymadan,
Ne de erken akşam olmuştu zaman.
Hayat çok güzel, hem gülden de zarif
Öyle ya, ne lazım arife tarif…
Takdir edileni yaşamaya bak,
Asla kaderine olma muhalif.
KIR ÇİÇEĞİ/1998
Yârin lüle saçlarına,
Esen ince yel olmuşum.
Yanağını okşayan o
Perçeminde tel olmuşum.
Gözde sürme, elde kına
Hasret buram buram, yaş damla damla,
Gidenin ardından ağlayan yollar.
Yolculukla başlar ayrılık derdi,
Sılayı gurbete bağlayan yollar.
Yılan kıvrımıyla su gibi akıp
Vatan, millet deme sakın!
Horlar seni bu insanlar.
Orta yerde tek başına,
Korlar seni bu insanlar.
Dürüstlüğün yok değeri
Her yalnız anımda sırdaşım oldu,
İçimi kâğıda döktü bu kalem.
Kimi eğlendirdi, kimi güldürdü,
Kimi yaraya tuz ekti bu kalem.
Ne olup bittiyse her şeyi gördü
Çocukken büyüklere imrenirdim,
Ben de çabucak büyüsem derdim.
Büyük olmak öyle kolaymış sandım,
Dertlerin altında ezildim kaldım.
Eksilmez hayatın cevr ü cefası,
Âşık, maşukunu bulmayınca dost.
Olmuyor âlemin zevk ü sefası,
Sen yanı başımda olmayınca dost.
Ayrılık olunca kesilmez feryat



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!