Sabah ezanı duydunca, kalktı namaz kıldı, bu fakir.
Kuran okuyup, doğruca Rahman'dan istedi bu fakir.
İki ay öncesi hiç şiir yazmamıştı bu fakir.
Coşup coşup, yazıp, söyler oldu bu fakir.
'Dervişş' deyişinize çok kırıldı bu fakir.
Ağlar gözlerim ağlar.
Niyesini soranım yok.
Çağlar gönlüm çağlar.
Nedenini bilenim hiç yok.
Gürleyerek akar bu nehir.
Söylenecek sözün mü var?
Yenilecek aşın mı var?
Şu kısacık gezintide.
Bırakacak nelerin var?
Alacak olanlar alır hakkını.
Nefisler körleşir, iftar vaktinde
Mideler küçülür, iftar vaktinde
Beden frenlenir, iftar vaktinde
Dualar edilir, iftar vaktinde
Melekler dolanır, iftar vaktinde
Yüreğimin bağrındasın, sevgimin ufkundasın,
Sevilende Sensin, sonsuz sevende.
Herşeyi verende Sensin, alanda.
Hem her yerdesin, hem de hiçbir yerde.
Sen gönlümdesin, özümdesin.
Ah bir dilin olsaydı, bir konuşuverseydin,
Neleri anlatırdın, hep susan İstanbul’um.
Ah kulağın olsaydı, bir dinleyebilseydin,
Neleri işitirdin, sağırsın İstanbul’um.
&
Söyle bildirt halini, durma dinlet kendini,
Ne yapsam, ne etsem,
Acım dinmiyor! ...
Sen varsın aklımda
Gitme bir tanem.
Ne yesem, ne içsem,
Minicik bir kutuda.
Geldin gönül yuvama.
Koydum seni koynuma.
Aldım seni boynuma.
&
Adı boncuk kedimin.
Ne güzel ses deyip bülbülü dinlersin.
Daha güzel sesler yokmudur sanırsın?
Bülbül bile kıskanır o güzel sesleri.
Duy artık bülbülü kıskandıran o hisleri.
Çağrıları alıpda o hisleri duyarsan.
Bir gün gelecek dost bir gün Hüda'nın yanına varacağız. Gül kokulu Muhammed'in yolundan koşacağız. Tabii ki ilk başta iman ile dolacağız. Selam ve dua ile