Aşka dair ne varsa söylediniz usta,
biz kapının eşiğinde kaldık.
Biriniz lambadaki titrek alevden
bir ömürlük yanmayı çıkardı,
ötekiniz Tahir’i Zühre’ye sürgün etti
dağlar araya girdi, diller yetmedi.
Biz ne yazalım şimdi?
Lambalar led,
alev bile dijital.
Aşk hâlâ yanıyor ama
külünü kimse okumuyor.
Siz kelimeyi bıçak gibi tuttunuz,
yarayı tarif etmediniz, açtınız.
Biz pansuman yapmayı öğrendik usta,
kan görmeye tahammülümüz az.
Leyla’nın adı markaya dönüştü,
Mecnun bir kullanıcı adına.
Dağlar yerinde duruyor ama
kimsenin gözü dağa varmıyor.
Yine de affedin bizi ustalar,
bizim de bir cümlemiz var.
Ne destan kadar büyük
ne suskunluk kadar temiz.
Belki bir apartman boşluğunda
yankılanan geç kalmış bir kalp atışı,
belki okunmamış bir mesajda
sönmeyen bir “çevrimiçi” ışığı.
Siz söylediniz evet,
ama aşk tükenmez usta.
Her çağ kendi kelimesini
acıdan yeniden yontar.
Bizim payımıza düşen de bu:
kırık, eksik, biraz utangaç
ama hâlâ sevdaya inanan
bir iki cümle bırakmak
dünyanın kenarına.
Kayıt Tarihi : 22.12.2025 19:15:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!