Bir neslin idraki Ahmet Arvasi
İmanla nakşetti ilim irfanı
Öze ermişlerden edibin hası
Şair mutasavvıf Ahmed-i Hani
Her renk hissetmeli izahat yetmez
Bu iki dörtlükte millet tarifi
..
azıcık arındır suskunluğu
karanlığın oymalı gizinde
duygular kimi kez nemlenir de
kesercesine kuş tüyü soluğu
bir avuç su ister gibi usulca
devinir düşlerde akkor yürekler
..
O
kimsedir
sevgi gören
sevilen
Onun
düşerse gönlüne ateş
yardan,
..
Sen hiç fark ettin mi?
perişan eden gözlerini,
Savaş açan gözlerinde
kirpiklerin ok gibi,
Kalbimin burçlarına
diktin sancak direğini,
Sapladığın oklar öldürse
..
“Sen ecelim misin be..! ”
Kalbini versen de, artık yaramaz
Çok aldandı yüreğim, sana kanamaz
O gözlerin artık, beni yakamaz
Gururumla oynadın, sen severken beni
..
Kirli bir gökyüzünde yaşayana münhasır
Sokak yetim bakışlı cebim yandı yanında
Zamanın içindeyiz uykudayız kaç asır
Kaygılar örüyorum ihanet divanında
Kulaklarım uzanır karanlığa asılı
Bir sokaktan geçerken sokak köhneden işlek
..
“Dört mevsim sevdim seni ben! ”
Seninle başlamıştı
O ilkbaharda aşkımız
Ayrılırken bile akmazdı
Bizim gözyaşlarımız!
..
“Varım her şeyim! ”
Sevgindir benim olan
Hasretindir her an yanan
Tatlı söze hemen kanan
Benim masum sevgilim!
..
baharlamış yarınları umutlar
öze dönük düşünler bilinçlerde devingen
bir bekleyiş süre gider yaşamın karanlığında
tez görünür sevinci ak pak yüreklerin
küflüye dönüşür suskunluğun bıçağı
ardında insancıl duygular oynaşırken
..
Görmüyor gözlerim, gülmüyor yüzüm,
Tutmuyor ellerim, çalmıyor sazım,
Bitmiyor ayazım, gelmiyor yazım,
Sen bu diyardan gittin gideli.
Yazmıyor kalemim, yazmıyor elim,
Çıkmıyor avazım, tutuldu dilim,
..
Gündüze ait aydınlığın,
geceye tabi olduğu zaman.
Gecenin en sadık yerinde,
gözlerim karanlığa aşinadır,
dolunay gecesi aydınlığa.
Bir kalpten bir kalbe,
sessizce dağılırken cemaat.
..
çisil yağmur taraça
ve evrenin yalnızlığı
yeşil gözlü tanrıça
düşleme sayrılığı
yapış yapış bilincimde
bitirse ya ayrılığı
..
soluklandı gerçeklerde zaman
olgular beklentilere sığınırken
umut umut dudaklarda ezgiler
gün ışır düşünlerin görkemli doruğunda
yitmiş savurganlığı deli dolu yüreklerin
ezilmişlik biber acısı dillerde
..
sana nazım'dan şiirler okusam ne güzel
ahmet arif'ten şiirler okusam okusam
sen uyumazdan önce gece ne güzel
leb-i derya gözlerinden mutluluğu okusam
omuzlarından dökülse ışıklar nehir gibi
içimizden kanatlansa aydınlık özlemler
düşünsel tezgahlarda yarınları dokusam
..
Delice koşuyorum artık yanmak isterim
Ümit korku hararet tartışılmaz diyorum
Benliğimi çiğneyip aşkı sunmak isterim
O dehşetli diyârı duyunca tekliyorum
Gecenin ışığından gündüzün karasına
Yakarışı düşünür söz veririm anneme
..
Dünya güneşin etrafında dolaştı,
biraz büyüyüp olgunlaştı.
Zaman ve mekanın farkında olan insan,
yeni bir yıla kavuştu.
Sınırsız olan yaşam sınırlı bize,
geride kalan bir yılı bir öğrenciye,
bir ayı doğum yapmış bir anneye,
..
“Acılarımı dindirirdin! ”
Unutmadım senle geçen
O tatlı anıları
Kapatmadım kalbimde
O derin yaraları
..
“Neler yaparım neler! ”
Tuzak olsa da yolum, senin kollarında
Delerim bu dağları, izlerin için
Engel tanımam ki ben, sevda yollarında
Yıkarım bu dağları, sözlerin için
..
Dilin sıcaklığında
eriyip giden
kelimelerin,
kendine özgü,
bir gizemi,
bir güzelliği var.
Dile düşen cümleler
..
“Sana yalan söylemez! ”
Unutmak istesem yapamıyorum
Ellerin karşımda tutamıyorum
Nasıl anlatsam ben bilemiyorum
Bana inanmazsan, kalbime sor sen!
..


