hatırladın mı beni
nefes almaktan bunalınca gecenin köründe yalınayak gezerek,yalnızlığını ayaklar altında ezmek isteyen,o heba ettiğin ben…
hani şu omuzları hep düşük,
gözlerinin aynalarda hep kendi cenazesini izlediği
giderken ardına yaşıyor mu diye bakmadığın o buruk bakışlı ben…
Sensiz hayal kuramadığımı farkettiğim bir gecede yazıyorum yine
Ben de isterdim bu hırçın kalemim gerçekleşmiş hayalleri yazsın, olsun.
Aslında ben isterdim ki bir köy evi kapısının önünde yan yana dursun ayakkabılarımız. Mesela o işten gelirken kendi ayakkabılarını benimkilerinin üstüne koyuyor diye ona bağırsaydım…
ben bütün şiirlerimi çıkmadığın kursağımdan yazdım sana
sen akşamları evine elinde iki ekmek bir yoğurtla giderken ben kalemimi sivriltiyordum
Her eve gidişinin gecesi bir şiir yazsam giderlerimizin eşit olmayacağını anladım sonra
İki ekmek bir yoğurt parasına defter alamadığımız bir dönemdeyiz malum
sen benim neler yazdığıma bakma
ben mi kurtaracağım sanki bu kirli dünyayı
her şeye rağmen feodalite her şeye rağmen çok güzeldi gözlerin
sen benim söylediklerimi duyma
ben mi bitireceğim bu hayatın çilesini
Bugün kedime on üç dakika ayırdım, sana hiç.
Papatyalardan yaptığım taca sevdirdim saçlarımı, sana hiç.
Anason kokusu değdi dilime , kokun hiç.
Seni sol yanımdaki tahta hükümdar diye oturtmuştum, şimdi hiç.
Kağıttan gemiler yapılır huyumun mavisine, seninle hiç.
Yine kâğıt ve kalemle senden dertleştiğimiz bir geceden yazıyorum
bugün ne oldu biliyor musun?
ilk defa sana yuva yaptığım kalbimden koptuğunu hissettim.
İlk defa sensizliğin acısını kabul edip seni sevmekten vazgeçtim.
sana uzun uzun anlatamıyorum diye sakın mutluyum sanma beni iki gözüm
kendimi yaftalayarak yaşamaya çalışıyorum
Derman kalmadı ki ayaklarımda yaşamaya
Tam yüreğimde hiç bir dikişi tutmayan yaralar var
Muhtemeldir ki soluğum yetmiyor sana anlatmaya
ruhum orta yerinden iki büklüm hale gelmiş benim
Dünyaya üzgün üzgün bakan küskün yüzümü şiirlerce anlattım ben sana
Olur ya hani dedim küskün yanlarımdan barışırım onunla hayata
Seninle sarılıp uyuduğumu görürdüm her gece yarım yamalak daldığım uykularımda
Bilemedim bu sevdanın kavuşmaya bulaşmış fotoğrafını yalnızca görürüm rüyalarda
Tüm insanlığa inancımı kaybettiğim yüreğimi yazdım sana sayfalarca
Yine oturup balkonda, yaşamak denen mevzuyu sorgularken aldım elime kalemi.
Az önce sigara içerken fark ettim,
ellerim titremeye başlamış.
Bir gün bırakacağını düşünmemiş tabii ellerimi, ellerinin.
Ödü kopmuş sigaramın bile, gideceksin diye.
Bunlar çok da mühim meseleler değil.
Hey benim yedi tepeli kadim dostum
Umutsuz bir vaka ile sokaklarında olduğumun farkındayım
Betonlarla kaplı olan her metre karene anlaşılamadığımı anlattım bunca yıl
Hakkını yiyemem sen de hiç umurunda olmasa da hep dinledin beni
Hatırlıyor musun bir gün ben buraya gömülmeyi vasiyet ederim dediğim Pierre lotti tepesine gelmiştim gecenin bir yarısı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!