Burak Bilal Ballı (1 Mayıs 1978 ), daha çok Burak Ballı olarak bilinen Türk şair, "Sessiz Bekleyiş" ve ''Sustum'' kitabı ile tanınır.
Dünya, sevgi, barış hak ve adalet üzerine toplumsal olayları konu alan, halkın dert ve sıkıntılarını dile getirip anlatan 21 yüzyılın şairi Şiir Terapist olarak bilinir.
2011 yılında Sessiz Bekleyiş kitabını, 2012 - 2014 yılında kalıplaşmış sanatsal sözler kullanarak manzum hikâyelerin olduğu Sustum ve Sessiz Bekleyiş adlı eserlerini, 2015 yılında kendi yaşam öyküsünü kaleme aldığı Edeb-i Haya-t adlı olan ...
Bir yaşındayım
Herkes bir şey söylüyor
Kulaktan kulağa sözler
Kucaktan kucağa eller kavuşuyor
Dokunmayın, sevmeyin beni
Anlatmayın
Ah kalbim
Baharı bekleyen gülüşlerim
Sonbaharı bekleyen düşlerim
Sevginle güzelleşecek günlerim
Filizlenip çiçek verecek dünlerim
Ne güzel aşk yaşıyoruz seninle
Bir gün Hacı Amca ile başladık koyu bir muhabbete...
Evlat,
Sözde kelam varsa dilde muhabbet olur mu?
Sende kalem varsa yürek dar olur mu?
Eee evlat kalem olmasa da yâr olur mu?
Hacı Amca,
Bir bebek doğar... Odanın sessizliğinde çığlık çığlığa bir ilk nefes, ardından sükutla süregelen nefesler alınır. Nefesler karışır, annenin verdiği nefes bebeğin ciğerlerine dolar.. Huzur...
Odanın çatısında tüm huzuru ve bereketiyle yağmur damlaları kulaklara “SUS” der. Sus ve bereketin, huzurun, mutluluğun tadını hisset. Bu ilk teslimiyetin idrakine var. İlk dersini al!
Bir doğumla öğrendiğimizi bir ömre oturtamazsak; yanlış patikalarda üzgün, mutsuz, umutsuz ve hatta sağlıksız ilerlemez miyiz? İlk nefeste öğretilmemiş midir yol? İnsan doğar mı, yoksa yeni bir sınava mı girer? Tüm doğanın yolu bir iken, bizim patikalarımız kimler? Yoksa biz miyiz hatanın tümü? Hata nedir ve neden adı hatadır? İlk nefesimizin sahibinin mesajını almamışız oysa. Yitip gitmek mi, yolu bulup tamamlamalı mı? Doğru tabelaları okumanın güdüsel hazzını hiç tattık mı? Öğretilenler nelerdi, biz ne yaptık? Kederi mi yaşıyoruz kaderi mi, yoksa seçtiğimiz kaderi unuttuk mu?
Ben bu gece sözcüklerin anlamını yitirdiği bir günde
Haddimi aştığımın farkındayım
O büyük asalet
O hicransız gönül
O suskun yüreği
Taşıyamadığımın farkındayım
Allah'ım senin aşkın tarif bilmez
Dilde söz, ehli mektebinde
Eller kıymet bilmez
Allah'ım nurundan ruhuma aşk eyle!
Aşk'a ziyan olmuş ruhum,
Zaman gece yarısı
Yine seni bekliyorum
Bir damlanın merhametli toprakla buluşması gibi
Belki gelir diye bekliyorum
Şimdi bir damla olsaydım
Merhametli toprak sana kavuşsaydım
Ben, ansızın gelen mevsimin
Rüzgârındaki esen yeliyim
Sen
Sen
Sen ki…
Şiirlerin mabedinde adını taşıdığım
Her şarkının bir demi vardı tadında
Kayıp bir misal gibiydi
Bilinmemişliklerin yolundaki emsal gibiydi
Sanki unutulmuş sözler gibiydi
Âşık oldum satırlara
Âşıksın yazdığım satırlara...
Bir hatıranın silinmez adıdır (Aşk)
Gözyaşındaki bir damlanın topraktaki filizde bıraktığı tattır (Aşk)
Belki de tuzdaki acının adıdır (Aşk)
Belki de bir melodide bıraktığı hissin kalıcı miktarıdır (Aşk)
Belki de yasak bir elmanın adıdır (Aşk)
Kim bilir belki de yaşanmamışlıkların, ulaşılmazlıkların adıdır (Aşk)




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!