Ne zamandı hatırlayamıyorum
Belkide hak evinde,çocukların meleklerle semasında
Belkide aşka kapılıp kendimi yok sayışımda
Yada mor bulutların kızıla boyanışında
Seni düşünmüş olmalıyım
Kalbim çınlamış olmalı
Hep,zor günleri seçtim,
Sana koşmak için,zor kadın zor şehir,
Dağ ettim yüreğimde,bilmece ettim dilimde,
Gönlümdeki aşk pınarından,
Su taşımak istedim,ellerimle,
Bir kaldırım taşında can bulmak gibi,
Dudak bükerek aranan,
Arandığını bilse,
Taş kesilirdi.
TELAŞ
Kaybetmektedir gül kokusunu,
Gülü bir telaş,dikeni bin telaş sarmıştır.
Utangaçlıgımı saklardım
Sakladıgım yerde pusar kalırdı
Hani delinmiş ayakkabılarının içinden su girer de
Çorapların ıslanır
Islak
Şu kuşlar,ne güzel kanat çırpar,
Bir şiir,bir şarkı var tınısında,
Alıp götürseler beni,
Gönül gözlerinin,gördüğü uzaklara,
Yakınlar uzakları bilemezler,
Hiç bir şey yazma artık,
Gün gelir yalan olursun.
Baharın biter, güz gelir,
Kurumuş bir dal olursun.
Mecnun leylaya el olunca,
Gönlüm yandığı zaman,
Ateşle su karışımı,
Pavyon kadınları gibi dağıtır.
Bir sigara yakarım,
Kalbim kırılır,
Artık günleri unuttum.
Mevsimleri de,
Hangi gün,hangi ay,
Dalların çiçeklere boyun eğdiği,
Mevsim de miyiz.?
Bir makam verdiler, bir de işlik,
Aptal olmadan, abdallığa göz diktik.
Bir fidan dikse idik, gönül toprağına,
Görse idik, abdallık nasıl bir hal ola.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!