Kavrulduk güneşte
Saklandık gölgelerde
Kimi zaman taş olduk
Kimi zaman toprak
Bir rüyayı sırtladık
Ve yaşlandık sessizce
Bir köylünün terinde
Bir çocuğun düşünde
Sabırlıydık —
Ve suskun
Ama her suskunluk
Bir fırtınanın eşiğidir
Her çatlak
Bir isyanın tohumu
Biz o tohumuz işte
Kuraklığın kalbine
İnatla düşen
Bir avuç buğday tanesi
Sandılar ki
Sustuğumuzda yenildik
Sandılar ki
Unutulduk
Bir un çuvalının dibinde
Oysa biz
Her aç karna umut
Her ekmeğe bir dua
Her sofraya sabır olduk
Her lokmada direniş gizledik
Küflü raflarda beklemedik
Bir yağmur duasıydı beklediğimiz
Ve yeryüzü kendini doğrulttuğunda
İlk biz filizleneceğiz
Toprağın alnında başak gibi
Gök kubbeye mektup gibi
Dik duracağız!
Bizi zannediyorlar ki
Bir çuvalın içinde öğütüldük
Ama unuttular:
Un — ekmek olur
Ekmek — paylaşılır
Paylaşmak devrimdir!
Ve biz
Her gün yeniden
Bir sofrada çoğalırız
Suskun değiliz —
Sabırlıyız
Kırık değiliz —
Kavrulmuşuz
Çünkü biz
Buğday taneleri gibiyiz
Zamanı geldiğinde
Bir ülkeyi doyuracak
Bir devrimi başlatacak
İlk lokmayız!
Kayıt Tarihi : 30.7.2025 10:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!