Birden kapandı birbiri ardınca perdeler
Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye nerdeler?
Som zümrüt ortasında, muzaffer, akıp giden
Firuze nehri nerde? Bugün saklıdır, neden?
Devamını Oku
Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye nerdeler?
Som zümrüt ortasında, muzaffer, akıp giden
Firuze nehri nerde? Bugün saklıdır, neden?
Çok çok teşekkür ederiz...Sevgili Gülfatiş ŞİMŞEK...duyarlığınzı inceliğiniz için çok çok teşekkür ederiz.Güzel dilekleriniz, paylaşımızın çok güzeldi... Var olunuz.
"Arş", Alah'ın kainatı yarattıktan sonra, kurup, üstüne kurulduğu ve oradan kainat içindeki cümle mahlukatını yönettiği misilsiz/benzersiz tahtının adıdır ki, onu sekiz melek taşır. Kıyamet koparken, melekler onu başlarının üzerine alıp öyle taşıyacaklar Vezir bey. Kur'an'daki arş hakkındaki bilgiler aynen böyledir. Yani o tahtı bu dünyalıların, şu dünya gözüyle görmeleri söz konusu değildir. O bi-Misal taht, ancak mahşer günü insanların ve cinlerin sorgu suale tabi tutulacağı zaman oraya kurulup, Rabbimiz de üzerine kurulup hakimler hakimi olarak yargılama ve sorgulama işini bizzat yapacağı zaman herkes tarafından görülecek. Bunları da yine son hak kitap olan Kur'an ayetleri böyle açıklıyor.
Eğer, her öğretmen/muallim, talebelerine hayırlı, faydalı, maslahatlı şeyleri öğretse idi onca vatan haini, onca devrim yobazı ve onca din haini çıkmaz ve bu milletin başını ağrıtıp durmazlardı Vezir bey. Ülkemizde Suçluları koyacak hapishane kalmadı beyim haberin var mı?
Yobaz diye, umumun ya da ekseriyetin inancına, örfüne, adetine ve gelenek göreneklerine karşı çıkıp onlara muhalefet edenlere denir ki, devrim yobazları bu tarife aynen uyuyor beyim.
?si=zC9Gs8TLAigwNYaZ
her vakit dinlemeyi özlediğim ve acıktığım bir şiir.... BU YAĞMUR....kanımı boğan bir iplik, Karanlık kovulmaz düşüncelerden....
ÖĞRETMENİM
Yağmur yağar kar yağardı
Üşürdük okul yolunda
Sınıfa girince biz
Sevginle ısınırdık
Yazın meltem serinliği
Verirdi hepimize
Gölgene sığınırdık
Acımızı dindirirdi
O tatlı bakışların
Başımızı okşaman
Bizi sevindirirdi
Taş değse ayağımıza
Acımızı hissederdin
Gözümüzden yaş aksa
Ellerinle silerdin
Öğretmenim sen bizi
Cahilken aydınlattın
Ve her gün farklı farklı
Bilgilerle donattın
Hep beraber üzüldük
Hep beraber eğlendik
Öğretmenim sayende
Biz çok şeyler öğrendik
Ve biz seni gerçekten
Çok sevdik öğretmenim
Senden ayrılmak çok zor
Seni özleyeceğiz
Kalbimize yazdık adını
Bilmiyorum hakkını
Nasıl ödeyeceğiz
Hoşça kal öğretmenim
Ellerinden öperim
Abdulkadir Turğut
Demek ki sizin muallimleriniz hayırlı muallimlermiş ki, size işe yarar güzel şeyler öğretmişler. Bizim ilk okul ve orta okuldaki öğretmenlerimizin onda dokuzu, dinin ve dindarların aleyhinde idiler. Orta okulda bir din dersi öğretmenimiz/muallimimiz vardı ki adam sanki din dersi öğretmeni değil, dine ve dindara kin dersi öğretmeni idi. Her dersinde kendisiyle tartışırdık. Sonunda dayanamayıp okul müdürüne şikayet ettim de, İslam enstitüsü mezunu bir din dersi öğretmeni atadılar.
Rabbim, cümle muallimlere İslami şuur lütfetsin amin!
Aynı şiir kaç defa günün şiiri seçilir arkadaşlar? Bu şiir defalarca günün şiiri seçilmiş ve biz buna hem yorum yapmış hem de bu garabete itirazlar etmişiz ama ne hikmet ve ne mana ise, sayın jürimiz aynı şiiri ısıtarak tekraren servis etmişlerdir? Eğer sitede kayıtlı olan yetmiş küsur bin şairimizin en az yetmişi bu tuhaf ve manasız uygulamaya bizim gibi itiraz etselerdi kesinlikle bu sayfadaki tablo daha farklı ve daha hoş olacaktı.
Öğretmenler gününde neden günün anlam ve önemine hitap eden bir şiiri günün şiiri yapmıyorsunuz. Tarihtende mi bihabersiniz.
lk öğretmenimiz annemiz, annemiz yoksa onun yerini dolduran her kimse odur. Aslında zamanla hayat bize şunu öğretir hepimiz birbirimizin öğretmeniyiz. İyi öğretmenlerle karşılaşmamız, olduğumuzdan daha iyi öğretmenler olabilmemiz dileğiyle. Öğretmenler günü kutlu olsun.
?si=RyvMdbUhc-QL0m46
Çok çok teşekkür ederiz...Sevgili Gülfatiş ŞİMŞEK...duyarlığınzı inceliğiniz için çok çok teşekkür ederiz.Güzel dilekleriniz, paylaşımızın çok güzeldi... Var olunuz.
Bu gün öğretmenler günü kutlu olsun
Ne yazık ki, bu şiir de daha önceki yıllarda günün şiir seçilen bir şiir ve sayın jüri yeni şairlerin yeni şiirlerinden bir seçim yapmak yerine, geçen yıl seçtiği bu şiiri yeniden günün şiiri seçerek, skandal kararlarını bir yenisini daha eklemiş bulunuyor. Yani sitenin istikbaliyle oynuyor ve de kendi bindiği dalı yine kendisi kesiyor. Ne diyelim, takdir kendilerinindir. Biz aylardır kendilerine bu yanlış tavırlarının vahim sonuçlarını anlatmaya çalışıyoruz ama sayın jüri ikazlarımıza kulak asmak yerine, manasız tutumunda ısrar ediyor. Atalarımız, "KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZMIŞ AMA AĞLAMAKTAN İKİ GÖZÜNÜ DE KAYBEDERMİŞ." demişler. Bizden hatırlatması beyler!
O tür yağmurlar çok eskilerde yağıyordu ve onlara rahmet deniyordu merhum üstad. Şimdilerde yağan yağmurlar ise, Rabbimin hikmetinin bir muktezası olarak, rahmetten ziyade bir afet ve felaket olarak tepemize inmekte ve o rahmet manasını pek çokları için bir nikmet, bir zahmet ve bir zahmet manasına kalbetmektedir. Rahmet, onu hak eden ehl-i şükür ve ibadet içindi. Bu felaket ve afete dönüşen yağmurlar ise, Allah'ın icraatlarına doğanın işi diyen ve onu lütfeden Rabbine şükretmek yerine, küfranı nimette ısrar eden nankörler ve şükürsüzler ve de müşrikler içindir. Yani, herkes neyi hak ediyorsa, Hak Teala hazretleri aynen onu veriyor vesselam.
Bu şiir ile ilgili 48 tane yorum bulunmakta