Bu şehir çok değişmiş. Ben görmeyeli dostum.
Bur da dağlar yok olmuş. Ben görmeyeli canım.
Bu insanlar değişmiş. Ben görmeyeli dostum.
Bu binalar çoğalmış,ben yok iken burada..
Dostum insanlar gördüm, burada saf bakışlar değişmiş.
Dükkânlar gördüm burada! Albenili rengârenk,
İstanbullu nerede Başka yere göç etmiş.
Sevenleri yok olmuş, Başka dünya taşınmış.
Bu şehir farklılaşmış nedense! Burada ki benlik başka.
Sana nasıl anlatsam, Geçmişi görmedinse,
Şimdikini gör dostum…
Kimsenin umurun da yokmuş gibi bir dünya
Şairin dediği gibi. Aksırınca tıksırınca yeme de.
En pahalı giyside en pahalı mağazadan nispet edercesine,
bu ne lüks arabalar nerde üretilmiş bunlar?
Düşünmeden edemem hafızam kilitlenir…
İşte böyle bu dostum bu şehri anlatmak zor..
Dağlarını aradım yeşillikler nere de
Adına villa denen binalar her bir yerler de
Bu kadar kültürlüyken bu çelişki ne dostum
İstanbul çok değişmiş ben yok iken arkadaş
Sızlayan yüreğimin acısını anlatayım biraz daha
Nelerimi aldın diye kahır olmuştum bir zamanlar,
Değilmiş utanıyorum şimdi ettiğim o sitemden
Öyle baktı ki Tam İstanbul’a yaraşır
Tepeden,
Hem tarihi hem geleceği,
İç çektirdi bunu gördüm arkadaş..
Yapılı süslü şehrin, ruhu yıkık dökük
Herkeste bir hırs, herkeste bir telaş.
Aradım hani bu kazancın saklanan ambarını!
Göremedim iki beyaz cilalı mermerden başka taş.
Neden değişmiş böyle Bu şehir kimi kıskanmış?
Neden böyle insafsız acılar bir tarafta.
Görmezlikten gelinmiş,,
Özlemiştim bu şehri sekizinci kattan,
Seyrettim çehresini, gülen yüzler nere de
Sanki hüzünlü bir bakışı vardı!
Yaşlanmış mı dersin? Oda benim gibi yoksa arkadaş
Dün sahilin de dolaştım.boğazı görmek için..
Büyülü bir tadı var canını verir insan
Vazgeçmemek için..
Laleler açmış diye Köylerine ulaştım
Kesmiş viran etmişler yeşilini aradım
Tıpkı gençliğim gibi! kimse hesap vermedi..
Kime sorsam İç çeker hepsi kahır hepsi dert
Yok, mu bunun suçlusu? ben yokken öldürmüşler.
Börekçiye uğradım eski tadı vermedi.
Balık ekmek aradım artık o lüks dediler.
Güzelliği aradım aynalı göğe uzanan,
Binayı gösterdiler.
Buna güzel diyerek bakamadım ağladım,
Çağ diyorlar adına. Bu özenti yaşamın,
Kapatılmış piknikler, revaçta şimdi artık maun masa başının
Hamburgerler yenecek, kolalar içilecek
Simitçiler değişmiş saraylara taşınmış.
Anlatsam mümkün mü bu? Gözüm bile şaşırmış.
Sabahın beşi olmuş, çözemedim ben bunu,
Bu değişim sırını sana nasıl anlatsam
İçimdeki acı dolu duyguyu. İşte böyle bu dostum.
Yabancı yüzlerde yapmacık ifadeler
Eski dostlar nere de?
Suskunluğa bürünmüş mutsuzlaşmış bu şehir
Yeraltını delmişler. adına metro deyip mermerle süslemişler.
Geçitler olsun diye,
Buna sebep azalmamış çoğalmış burada yaşayanlar
Yoksulları çekmiş şehir çekmesine de!
Varlıklılar büyümüş şıklığa bürünmüş şehir,
Tüm görkemine rağmen kandıramadı beni.
Ben onu eskiden tanırım,
Bağrına basar herkesi, herkesle barışık
Tıpkı İstanbul gibi aklım karışık..
Yazmakla bitmez, ağlattı beni bu şehir arkadaş
İstanbul ‘umu özlüyorum. İstanbul’umu istiyorum.
20/4/2006
Nezaket ToramanKayıt Tarihi : 20.4.2006 15:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)