Tanırsınız O’nu yani Anastası. Hani mum satarken filan mutlaka bir yerlerde rastlamış ya da görmüşsünüzdür... Hatta ’’Anastas Mum Satsana.’’ diye de yoldan geçerken takılırlar da, Anastas bunlara hiç aldırış etmez... ’’Yahu kardeşim ben mühendis adamım, durmadan bana mum satsana mum satsana diyorlar, niye diyorlar anlamış değilim.’’ diye sitem eder takılanlara...
O arada Anastas oradan geçerken, arkadaşı Edip de tesadüfen oradan geçiyordur ona da takılırlar bu muzip delikanlılar ’’Ey Edip Adana da pide ye.’’ derler, Edip de yine bunların hiç birisine aldırış etmez, takmaz kafaya... Anne babalara da naçizane tavsiye de bulunur, Edip ’’Çocuklarınıza Edip adı koyarken bir kere daha düşünün.’’ diye söylenir durur...
Anastas tam da mum satmaya çıkmış iken, yine bu muzip ve de bir şeylerden mustarip delikanlılar illaki Anastasa takılacaklardır... ’’Anastas rulo iyi olur satsana.’’ derler. Anastas kızar bütün bunlara, kızmakla da kalmaz sinkafları gönderir...
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta