sessiz sedasız gülüşlerin yankılandığı kulaklar da
bir inilti yükselir gecenin semasına.
acıyla harmanlanmış,keşkelerle süslenmiş düşler
altın tabakta sunulur rüyalara.
zehir içilir ahu dudu şurubu diye,
acılar sunulur meyve niyetine.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan