Boş Çuval Dik Durmaz Şiiri - Önder Karaçay

🎯 Çocukken Kendi Oyuncağımı Kendim Yapardım 🎯

Üretici fikrim ve üretenin kendim olmam konusunda çocukluktan bugüne bir ısrarım vardı.

Bugün bu küresel soygun üretim sistemine karşı çıkma temelini de o düşünce oluşturuyor.

Dört beş yaşlarında iken annem anlattı bunu kendim zar zor anımsıyorum. Babam İstanbul'da biz köyde yaşıyoruz. Bana oynamam için bir oyuncak hediye göndermiş babam. Annem o oyuncağı bana verir vermez alıp hemen kırmışım. Sonra annem neden kırdın niye oynamak istemedin diye sorunca verdiğim yanıt çok ilginç;

Kendi oyuncağımı kendim yapabiliyorum demişim.

Gerçekten de telden araba, Çaykur kartonu ile traktör, kızak, çelik çomak, hayvanların oyluk kemiğinden çıkan kemik işe aşık vb tüm oyunları biz kendi kendimize bulur oynardık.

Metreyi aşan kar üzerinde top oynamak, kardan adam yapmak, dam üzerinden kara atlamak vb saygısızca doğa ile içiçe oyunlar üretirdik.

En ilginci tezek ile bugün ki gibi katlı evler yapıyor olmamı hiç unutamıyorum.

Bunları neden anlatıyorum. Bugün ki tüketim alışkanlıkları bebek iken değiştirilen ve hayalleri çok küçük yaşta sanayii üretimi oyuncaklar ile bir kaç saatten öldürülen çocukların sürekli yeni oyuncaklar talep ederek doyumsuz birer tüketici olarak yaşama başlamış olmalarıdır.

Hiç çalışmadan ve bedelini ödemeden hazıra konan gençler oldukça dayanıksız yetişiyor.

Yarın anne ve babadan para kesilince bir boşluğa düşecekler.

Yurtdışına kaçmak isteyen yurtdışına kapak atayım bir şirk adına faaliyet gösteren bir şirkete köle olayım anlayışı da bu yolla üredi.

Bilim ve teknoloji ile yine insan tinini öldüren oyunlar üretilmesi hatta çocukların psikolojisini istedikleri gibi yönetmek adına batının ahlak yoksunu üretimleri bugün ki nesillerin heba olmasına yol açtı.

Yıllar önce İstanbul Aydos ormanları içinde doğal su kaynakları var içme suyunu oradan alarak tedarik ediyordum. Bir gün 4-5 yaşındaki bir kız çocuğu gerçek bir ineği annesine göstererek internette ki sanal görüntüye benzediğini iddia ediyordu. Annesi gerçek ineğin gözüyle gördüğü inek olduğuna o çocuğu ikna edemedi.

Bilişim teknolojileri yapay zeka vb iletişim adına gelişmelere karşı olamayız. Yalnız aileler ve devletin geleceğimiz küçük çocukları ve gençleri korumaktan aciz olduklarını bilinçli bir şekilde sömürgeci güçlerin kucağına ittiklerini ve buna çözüm bulmak zorundayız. Yarın 4-5 yaşında ki o çocuklar bu sanal bilgiler ile doğasından tamamen kopmuş yeryüzünde yaşanan sorunlara karşı duyarsız zombiler olarak kapanın elinde oyuncağa dönerler.

Nitekim siyasetin tümü emperyalist merkezde üretilmiş tüketim alışkanlıkları değiştirilmiş kuşak isimleri ile gençleri bu soyguna yem ediyorlar.

Psikoloji bilimi de bu konuda alınması gereken tedbirler konusunda bilimsel temellere dayanan düşünceler geliştirerek aileleri ve devletin insan yetiştirmek konusunda yüksek bir hassasiyet kalitesini yeniden yakalamak konusunda eğitim ve öğretim de devrim konusu toplumun birinci gündem konusu olmak zorundadır.

Hayallerine çok çabuk kavuşmak yaşama heyecanını öldürür. İşte o zaman üzerine ölü toprağı serilmiş gibi bir atalet içine düşmüş gençlik çıkar ortaya.

Öteki zulmü de bir taraftan baskıyı artırınca tüm toplum hazır yiyen nesiller yetiştirmek zorunda istemeden kaldılar.

Günümüz de bilinçli üretilmiş kötülüklerden çocuklarımızı korumak olanaksız bir noktaya geldi.

Çoğu insan bilir yalnız yararı veya zararı konusunda ne kadar bilinçli olduğu konusunda bir endişem olan bir konuya daha parmak basmak istiyorum.

Gayri ulusal eğitim ve öğretim sisteminin ürettiği bir rezalet. Kırtasiye sektörü üreten sömürgeci sermaye güç devşirsin öğrenciler ödevlerini kopya görüntüyü parayla satın alarak ödev yaparak küçük çocukların bile sömürge sisteme müşteri yapıldığı bir anlayış hala devlet yönetiyor.

Boş çuval dik durmaz Türk atasözünü hatırlamakta yarar var. İçi boş nesiller yetiştirmek sömürücü siyaset ve sermayenin gücüne güç katar.

Yıllar önce bir gün eve geldim. Büyük kızım bana baba beni sihirle öteki odaya gönder dedi.

Olmaz öyle şey sen bunu nereden öğrendin diye sordum.

Televizyon da ki çocukların anne ve babası yapıyor siz neden yapamıyorsunuz diye bizi suçladı.

Hemen RTÜK denen belaya yazı yazdım.

Yanıt şu çocuğunuzu koruma sizin işiniz biz yayınlar öncesi+7 vb uyarılar yapıyoruz. Uyarı çocuğu koruyor gibi kitle imha silahı saldırıyı koruyan bir yönetim anlayışı toplumun başına büyük sorunlar açacaktı. Bunun yazılı belgesi var. Dizinin ismi sihirli annem. Bu konudada yeterli tepki yapan bir toplum ara ki bulasın. Bu bilinç dip noktadan yeniden uyanış ayağa kalktıyor.

Eve televizyon almasam öteki çocuklar karşısında kendini kötü hissedecek alıyorum devletin kurumu çocukları korumayı bırakın hedefe koymuş.

Devletin en büyük sorumluluğu çocukları korumak olması gerekir iken son çeyrek yüzyıl da en büyük saldırı çocuklara ve yeni dünyaya gelen bebeklere yapıldı.

Böyle bir anlayışın kucağında büyüyen nesiller haliyle bu zihniyete biz görmedik onlar gördün anlayışı ile aile desteği görünce bugün saygı ve sevginin tamamen yok olmasının önü açılmış oldu.

Büyük küçük sevgi ve saygı zinciri kırıldı.

Liselerde öğretmen dövmeye kalkan nesiller Türk aile terbiyesi ürünü olamaz.

Gerçi öğretmen de kalmadı. Bir geçim kaynağı öğretmenlik artık. Öğretmenler eskiden memur değil ulusu temelden aile terbiyesine uygun yapıyla disiplinle yetiştiren bir ulu görevdi.

Bugün rayından çıkmayan hiçbir şey kalmadı.

Bugün ki devrimin tüm gerekçeleri bu şekilde gerçekleşti.

Bir yaşam harcadım derken bunun altını dolduran yaşanmış gerçek hikayeleri bilinçli bir şekilde yazıyorum ki nasıl bu evrensel bilinçli kozmik devrime dönüştüğü yüksek bir uyanış binince dönüşsün.

♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️