Sizin hangi mahşerin çocukları olduğunuz.
Yada hangi mevsimde doğduğunuz, kimseyi ilgilendirmezdi.
Eğer yokluk mahşerine yenilip, gelseydiniz dünyaya.
Gönlünüzde acı, yüzünüzde çizgiler, boynunuz bükük olurdu.
Çocukluğum köyümüzden geçen boş tiren vagonlarına el sallarken.
Çocukluğunuz şehir merkezlerinde, peronlarda Avrupa yolculuğu yaptınız.
Yağmur sel felaketi yaşasaydınız, eviniz, damınız damlardı, yüzünüz asık yaşardınız.
Biz patlayan balonumuzun peşinden koşup, günlerce hüngür hüngür ağlarken.
Siz topun rengi kırmızı olsun diye, rica edip naz yapardınız.
Biz sabah uykusuna doymadan, tekme tokat kalkmaya alıştık.
Siz günaydın sözcüğüyle uyanmaya alıştınız.
Aslında sizin mahşeriniz hiç olmamış, mahşeri bize yaşattınız.
Siz bize şükür etmeyi sevdirdiniz..
Biz size doymayı öğretemedik.
Halbuki, vatana kan vermeye gelmiştik
Size huzur
Bize zulüm getirmiş.
Nihat Kuruyer 3
Kayıt Tarihi : 7.9.2025 22:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Size doymayı öğretemedik
Biz açlıktan kırılırken!"
Şimdi de soruyoruz işte
"Kimsiniz siz!"
Ne Türk'e benziyorsunuz, ne Müslümana!
Tebrikler Nihat Bey..
TÜM YORUMLAR (1)