Kimse hazırlamadı bizi bu kadar bilinmezle dolu sabahlara,
Ellerimizde planlar vardı ama dünya, planlardan çok daha hızlıydı.
Bize “gelecek” dediler — sanki elimizi uzatsak tutacak gibiydik,
Ama biz, hayalleri uygulamalara çarparken öğrendik kırılmayı.
"Sen ne olmak istiyorsun?" dediler,
Oysa biz olmak istemiyorduk;
Biz, anlamak istiyorduk…
Kim olduğumuzu, neden olmadığımızı,
Ve neyin içine doğduysak, onun dışına nasıl çıkacağımızı.
Çünkü bize bırakılan sadece miras değildi —
İnkâr edemediğimiz bir enkazdı.
Tarihten çok susturulmuş hikâyeler,
Gelecekten çok geç kalmış fikirler.
Ama hâlâ buradayız.
Ve hâlâ bir şey inşa edilebilir hissiyle doluyuz.
Kırılmış bir ekranın camında kendi yüzümüzü görsek de,
Bize bakan o çatlaklı bakışta bir umut var hâlâ:
Bir şeyi ilk kez biz başlatabiliriz.
Ne tam isyancıydık,
Ne de her şeye boyun eğen uysal bir kalabalık.
Biz, ne olduğumuzu hâlâ tarif edemeyen ama
Ne olmadığımızı çok iyi bilen çocuklardık.
Sadece sessizlikle büyümedik;
Gürültünün içindeki anlam boşluklarıyla da büyüdük.
Ve o boşluklara kendi kelimelerimizi yazmaya başladık.
Cümlelerimiz önce eksikti belki ama samimiydi:
"Ben de bilmiyorum ama deniyorum!" diye bağıran bir dürüstlüktü bu.
Artık kimseye yaranmak için değil,
Kendimize yetmek için konuşuyoruz.
Sahne istemiyoruz,
Meydan yaratıyoruz.
Bizim için yazılmamış kitapları,
Kapatılmış defterleri yeniden açıyoruz.
Ve şimdi bizden öncekilerin sustuğu yerden konuşuyoruz:
Ne kopyayız ne devamı.
İlkiz.
İlk kez bu kadar çok sesin birbirini dinlediği bir zamandayız.
Ve ilk kez bu kadar çok kalp,
Birbirinin yalnızlığına şiir gibi oturuyor.
O yüzden bu bir şiir değil sadece.
Bu, başkalarının adını koyamadığı bir hâlin,
Sokağa taşmış versiyonu.
Ve biz bunu ezberden değil,
Yaşayarak söylüyoruz.
Duydun mu?
Ayakta kalan herkes bir araya geliyor şimdi.
Birbirini alkışlamıyor —
Birbirini anlıyor artık.
Ve bu anlayışla,
Kime ne olacağımızı değil,
Kimseye benzemeden nasıl kalacağımızı soruyoruz.
Çünkü bizden önce hiç kimse
Bu kadar az şeye rağmen
Bu kadar çok şey söyleyememişti.
Ve şimdi söylüyoruz:
Bizden önce hiç kimse,
Böyle hayatta kalmamıştı.
Kayıt Tarihi : 1.6.2025 02:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(Bir kelime patlaması – bir çağın tanığı)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!