Birbirimizi Bu Kadar Büyük Severken
Biz kaybolmuş adresin sakinleriydik. Kanayan gecelerin efkârında geçmişin satışındaydık. Bedeli ödenmiş suskunlukların hesabını veriyorduk kilitli dudaklarla.
Ustaca saklanmış maskeler ardında hayatı sevmeye çalışanlardandık. Alaca karanlığın çöktüğü yüreklerimiz aydınlığı unutmuştu. Yaşlı yorgunluğumuz ve yalnızlığımızı sırtlayıp, hayat kırıkları üzerinde yürüyorduk. Kesilen ayaklarımız değil yüreklerimizdi.
Yüzümüzde sahte gülüşler, küçük mutluluklarla hayata tutunmaya gayret ediyorduk. Gözlerimizi kaplayan sis perdesi şiddetli rüzgâra rağmen aralanmıyordu. Birbirini seven iki yüreğin sessiz ritimleri duyulmuyordu. Suskunluğumuza sarılıp kaybolmak için gayret sarf ediyorduk.
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda