İsyan var menümüzde
Altın tabakta meyvemiz
Elmas galonda suyumuz var
Ve ahşap masada gururumuz
Mide bulandırıcı
ve baş döndürücü bir adisyona maruzuz.
Mesela bir tokadı hissetmenin kadri bilinemiyor
Rüzgarın teninde sürünmesi bir yılan gibi
Ya da ne bileyim bir kaşıntı boğazında
Ne büyük bir nimet farkedebilmek
Ne büyük bir ganimet
Değiliz bunların farkında.
Bir bel ağrısına dayanmazken, bir çağ yangınında yanmadık
Çünkü atlamaya kim teşebbüs etti bu onulmaz cendereye
Yanmadık biz, hep bir yerlerde belimizi tuttuk
Biraz anlayınca annemizi
terk edilince biraz
en ufak ayrılıkta
tuhaf bir sızı zuhur edince göğsümüze
bilmem
nasıl mengene sıkıyor ruhumuzu?
Çağın ağzı neye sulandıysa oraya devrildik
Neye kabardıysa tatar damarımız
bir süre oraya saldırdık
Böyle yandı ağzımız
Ama işte vazgeçmedik
yoğurdu üflemeden yemekten
Hep bir u-mutsuzluk içinde söylenip durduk:
"Kendimizden geçtik,
biraz çağdan geçtiysek ne olmuş yani? "
Kayıt Tarihi : 26.6.2024 16:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!