SIRADAN BİRİ İŞTE...
Biliyorum, hakkım yoktu seni sevmeye.
Sen aydınlık yarınlardın, umut dolu;
Ben ise kanadı yaralı bir kelebek,
Yarını olmayan...
Ama olmuyordu işte,
Sen, şu karanlık dünyanın
En güzel ışığısın hayatımda.
Bunca sahtelik içinde
Korkmadan yaslandığım tek duvarsın —
Kendi duvarlarımdan bile sağlam,
Üstüme asla yıkılmayacak olan…
Geçti işte..!
Yaşamaya hevesim, insana inanasım,
hayal kurasım, sevesim, nefes alasım,
hepsi geçti benden.
Kırgın bir kalbim var şimdi,
yaşayamadığım her güzel şeye,
Bak yine süzülüyor kuşlar gökyüzünde, yine delice çırpıyor kanatlarını, varmak istedikleri bir yer var yine çok uzaklarda.
Delice esen rüzgara aldırış etmeden, savrulup dursalar da oradan oraya, yine de vazgeçmeden devam ediyorlar uğruna her şeyi göze aldıkları Yollarına.
Bak yine gelmiş sana göçme Mevsimi yüreğimin, toparlamış ne var ne yoksa yüklenmiş sırtına. her şeyi göze alıp düşmüş hiç bilmediği Sen Yollarına, göç etmeyi bile bilmeyen bir serçe misali, küçücük kanatlarının kırılacağından bile Habersizce, Hiç aldırış etmeden sırtındaki onca yüke, hazanı yaşarken inceden inceye, koyulmuş kış gelmeden Sen Yollarına. geriye kalan sadece bir hazan ve birkaç damla yaştı gözlerimden yağan..!
Ey benim yüreği bana bencil sevgilim.
Hiç Acımadın canımı yakarken, kırıp dökerken, Oysa sevmeyi de biliyordun, değer vermeyi de ben seni başkalarını severken gördüm.
Kadın olmak, sokağa çıkarken bile iki kere düşünmek.
Kadın olmak, giyimine dikkat etmek demek.
Kadın olmak, sen konuşamazsın demek.
Kadın olmak, yaptığı onca fedakarlığa rağmen, sen ne işe yararsın? demek.
Kadın olmak, gülüşünü bile kısmak demek.
Kadın olmak, canice öldürülmek demek.
Ben en çok kendime kırıldım bu hayatta.
Kendimden esirgediğim sevgime, herkese fazlasıyla verdiğim ama bana kalmayan değere, olur olmaz herşeye ağlayan gözlerime çok kırgınım işte.
Suçlu olan ben değilim aslında, öğretmediler ki bana sevilmeyi, ben sadece sevmeyi bilirim, bir de sevilmek için herşeyden vazgeçmeyi.
Ta çocukken öğrendim sevgisizliği, birinin gözlerinin içine bakıp sevgi dilenmeyi, yüreğimi elime alıp yürümeyi.
Bir lokma sevgi için elimde avucumda ne varsa, önlerine sermeyi.
Kırılan kalbimin en dayanılmaz çığlıklarıydı dilimin suskunluğu.
Bir zamanlar kıyameti kopardığım her şeye susuyorum şimdilerde;
Sesimi duyuramayışımdan mı,
Yoksa insanları gerçekten tanıdığımdan mı bilmiyorum.
Ama şunu çok iyi anladım:
Oyuncağı elinden alınmış bir çocuk kadar kırılgandı yüreğin...
Bir sevgi karmaşasına takılıp
Düştüğün yerde,
Kanayan dizlerinin acısını bile anlayamadan
Oyunu kaybeden arkadaşını teselli ederken
Buluverdin kendini.
Ah be,,,
ipe sapa gelmez yüreğim,
Yine yandın, kapıldın bir dünya girdabına.
Yanlış duygularda savruldun.
Benliğini unuttun, yaradılışını unuttun, Yaradanı unuttun. unuttun da kor misali yandın yandın tutuştun..!
sanırmısın ki kurtaracak seni, sadece iyi oluşun.
Hoş geldin!
Karanlık dünyama aydınlık getiren,
Yüreğime huzur katan,
Sevgisizliğimi unutturan,
Kalbime yeniden umut olanım...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!