Gidiyorum, bak.
İçime sığdırıp hazan kokulu sonbahar yağmurlarını,
Damla damla yüreğime yağan gözyaşlarımı hayallerime sarıp,
Hayatın vefasızlık yükünü de omuzlayıp gidiyorum işte.
İçimde kopan onca fırtınayı sahte gülüşlerimin arkasına gizleyip,
Kadın olmak, sokağa çıkarken bile iki kere düşünmek.
Kadın olmak, giyimine dikkat etmek demek.
Kadın olmak, sen konuşamazsın demek.
Kadın olmak, yaptığı onca fedakarlığa rağmen, sen ne işe yararsın? demek.
Kadın olmak, gülüşünü bile kısmak demek.
Kadın olmak, canice öldürülmek demek.
Ben en çok kendime kırıldım bu hayatta.
Kendimden esirgediğim sevgime, herkese fazlasıyla verdiğim ama bana kalmayan değere, olur olmaz herşeye ağlayan gözlerime çok kırgınım işte.
Suçlu olan ben değilim aslında, öğretmediler ki bana sevilmeyi, ben sadece sevmeyi bilirim, bir de sevilmek için herşeyden vazgeçmeyi.
Ta çocukken öğrendim sevgisizliği, birinin gözlerinin içine bakıp sevgi dilenmeyi, yüreğimi elime alıp yürümeyi.
Bir lokma sevgi için elimde avucumda ne varsa, önlerine sermeyi.
Kırılan kalbimin en dayanılmaz çığlıklarıydı dilimin suskunluğu.
Bir zamanlar kıyameti kopardığım her şeye susuyorum şimdilerde;
Sesimi duyuramayışımdan mı,
Yoksa insanları gerçekten tanıdığımdan mı bilmiyorum.
Ama şunu çok iyi anladım:
Oyuncağı elinden alınmış bir çocuk kadar kırılgandı yüreğin...
Bir sevgi karmaşasına takılıp
Düştüğün yerde,
Kanayan dizlerinin acısını bile anlayamadan
Oyunu kaybeden arkadaşını teselli ederken
Buluverdin kendini.
Ah be,,,
ipe sapa gelmez yüreğim,
Yine yandın, kapıldın bir dünya girdabına.
Yanlış duygularda savruldun.
Benliğini unuttun, yaradılışını unuttun, Yaradanı unuttun. unuttun da kor misali yandın yandın tutuştun..!
sanırmısın ki kurtaracak seni, sadece iyi oluşun.
Hoş geldin!
Karanlık dünyama aydınlık getiren,
Yüreğime huzur katan,
Sevgisizliğimi unutturan,
Kalbime yeniden umut olanım...
Keşke biraz mümkün olabilseydik seninle.
Oysa ne çok yakışıyordun hayallerime, ne kadar da benziyordun eksik yanıma.
Yaralarımı saranım, eksik yanımı tamamlayanım, varlığı huzur olanım, keşke biraz mümkün olabilseydik seninle.
Ben seninle uzaktan sarılmanında mümkün olduğunu öğrendim, bazen bir sesle, bazen ılık bir sözle, nasıl yanar bir yürek olmayana, nasıl uzak durur insan sevdiğine, onu öğrendim seninle.
Ben şimdi bize yanıyorum,
Ömrüme bahar oldu gözlerin, sevdiğim,
Karanlıkta kalan yüreğimi aydınlatıp,
Siyaha boyanmış hayatımı renklendirdin,
Yüreğinin renkleriyle.
Hani sen doğdun ya hayatıma,
Buz tutmuş duvarlar mı ördün yüreğine,
Saklanmak için mi dağlara büründün sessizce?
Kırılmayan heves mi kaldı içinde,
Yoksa kaçışların hep aynı yaradan mı, söyle?
Aynı acıyı yeniden yaşamaktan mı korktun?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!