Soma’nın tozlu sokaklarında bir topun peşinden koşarken,
Ne sen vardın aklımda, ne hayatın bu kadar acımasız olduğundan haberdardım...
Bir bakışla tanıştık, bir selamla ısındık,
Ve farkında bile olmadan, seni tanımadan önce eksik olan yanımı sende buldum...
Çocuk kalbimle sandım ki, bu dünya artık benim için daha yaşanır,
Ama bilmiyordum ki, hayatın en çok güvendiğim yerinden vuracağını...
Ailem dağınıktı, anne bir yerde, baba başka bir şehirde,
Ben bir yolculuğa çıkarken, sen geride bıraktığım tek iyi şeydin...
Zonguldak’a gidişim, çocukluğumu omuzuma alıp kaçışımdı belki,
Ama aslında seni benden uzaklaştıran bir zorunluluğun adımlarındı hepsi...
Telefonlar sustu, mesajlar azaldı, ilgimiz yorgun düştü,
Ve o güzelim konuşmalar, zamanla birkaç kelimeye sıkıştı, sonra da yok oldu...
Ben okul yollarında seni hayal ederken,
Sen bambaşka birinin gülüşünde kendine yeni bir dünya kurmuşsun...
Soma’ya döndüğümde seni gördüm, bir yabancının gözlerinde kaybolmuş hâlde,
Ve ben, her şeyi bildiğim hâlde, yüzüne bakacak gücü kendimde bulamadım...
Ertesi gün konuştuk, sadece bir cümle kurabildim sana,
“Yazıklar olsun...” dedim, gözlerim dolu dolu, sesim titreyerek...
Sonra hiç arkamı dönmeden yürüdüm,
Çünkü bir erkek, sevdiği kadını başkasında görünce, bir daha asla aynı adam olamaz...
Aylar geçti, yüreğimde yarım kalmış bir sevdanın soğukluğu,
Bir gün dükkâna geldiniz, sen yoksun ama senden izler taşıyan insanlar masamda...
Garsonluk yapıyorum, ellerim tepside, kalbim kırık, gözüm yerde,
Ablan bana bakıyor, gözlerinde tanıdığım o utanç, o pişmanlık...
Çocuklar geldi, sarıldılar, senin gibi kokuyordu küçük kızın saçları,
Ve o an anladım, bazı şeyler asla tamamen bitmez, sadece şekil değiştirir...
Ablan, “Senleyken daha iyiydi” dedi usulca,
“Şimdi ne aklı yerinde, ne kalbi... Dağıldı gitti,” dedi, iç çekerek...
Enişten cebime para koydu, kimse görmeden, kimse duymadan,
Ben sustum... O an içimden geçen tek cümleydi: “Keşke o para, onun hayatını geri alabilseydi...”
Sen bendeyken başını yastığa huzurla koyan bir insandın,
Şimdi yoldan çıkmışsın, ruhun darmadağın, geçmişin bir yangın...
Ben seni el üstünde tutarken, dünya başımıza yıkıldıysa eğer,
Şimdi ayaklar altındasın diye sevinemem, sadece içim sızlar, gözüm kararır...
Bir zamanlar seninle konuşurken hayaller kuran çocuk,
Şimdi sessizce yazıyor bu satırları, çünkü anlatmak bile faydasız olmuş...
Ve ben hâlâ o günkü gibi,
Kalbimin bir yerinde sana ayrılmış boş bir sandalye bırakıyorum…
Oturmazsın biliyorum, ama ben yine de kaldırmıyorum,
Çünkü seninle eksik kalan yanım, başka hiçbir şeyle tamamlanmıyor...
Kayıt Tarihi : 9.6.2025 04:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Berat Kardesime Hatira 09/06/25 saat 03:08
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!