en çok da tren seslerini seviyorum
iyidir yolculuklar
kimi zaman içine götürür
kimi zaman içinden..
bir parça hüzün ise de
bir parça da ümittir
Hapislerde ruhumuz
Tüm hücrelerimizle zindanda
Öyle bir mahsen ki bu
İçinden çıksak nefesimiz kesilecek
İçindeyken ise nefes alamıyoruz
hayat en çok akarken yakıyor canımızı
dursun istediğimiz bir anda
çılgın gibi kaçıyor avuçlarımızdan
sevdiklerimizi alıyor elimizden
içimizde kalan sır dolu duygularımızla gidiyor yüreğimizde kalıyor duygular..
sustuğumuzdan yanıyor içimiz
Hayat yok
Bir fotoroman çiziyoruz
Onu da başkaları yorumlasın diye
Kare dolduran bir figüran
Albümün baş kahramanı
Kalplere dokunmaktan aciz bir fotomodel
İki Azrail bir ev
Melekler kaçışıyor
Arkalarında iki Azrail
Bir çığlık kopuyor
Azrail dokundu meleğe
Duvarlar titredi
Tanrım acıyorum
içim sancıyor
dayanamıyorum
kaldıramıyorum perde arkasını görmeyi
anlamak işkenceden başka bir şey değil
gözlerin yalan söylemeyi beceremediği çağlara susuyorum
kendime ihtiyacım var benim,
kendinden başka herkese yeten kendime.
bir kez olsun bana dönüp bağırsın,
yüzüme vursun ahmaklığımı,
gözlerinden okuyayım benim için taşıdığı kaygıyı,
yüreğime dokunsun, uyandırsın beni kendim, lütfen
kim okuyor benim hikayemi
saliselik boşlukları doldurur gibi..
kitap yıprandı açılıp kapanmaktan
kahramanlar bir bir değişiyor,
hepsinin işi kolay
hepsi işini biliyor
Koca Ayı öldü
Koca Ayı öldü Maşa
Dur, dur ağlama
Ama başka ne yapılır ölenin ardından
Konuşulmaz ki
Şikayet edilmez
Bir masal anlatılsın adıma
Bir uyumuş, bir uyanamamış
Desinler…
Ve ekleyin ardından
Herkes bir gün uyumuş…
Sonra bitsin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!