Bulanık nefeslerin karıştığı yüzde yüz yapmacık,
Nitekim boş ve soluksuz bir yer burası.
Ve burası neresi?
Bir an toz pembe hayallere gitmiş olmalıyım,
Bir dirsek darbesi veya beni uyandırmaya yönelik hareketlerden uzak bir an,
Göz kapaklarımda ufak çakıl taşları misal,
Bulutlar sürekli artıyor ve tezatlarda son nokta!
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?