Bir hayli soğuktu/
sabahın doğan güneşi..
Yanık bir çıra kokusuyla
Başlamıştı sobamdaki ateş,
Boş kalan ellerim sıcağa hasretti
Soğuk olan gecemden..
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi




Hangimiz daha çok yanıyordu acaba,
Sobam mı, ben mi?
Kırık dökük evim hala soğuk
Kül olmayan bir ateş var
Benden mi yoksa sobamdan mı?
Ama duman çıkıyor artık bacamdan..
Güzel demişsiniz
şiirinizi
beğeni ile okudum
Kadim bilgelik bize hep söyler!!.
İhtiyaç duyduğun şey,
Belki de elinin altında, gözünün önündedir.
Yeter ki görmesini bil.
Mesele farklı şeyler görmek değil.
Şeyleri farklı görebilmektir.
Özgürlük ve kader ilişkisi nedir?..
Nasıl buluşur sevgiyle, nasıl dönüşürler hasretlere?..
Sevgiye bakış açını değiştir dünyan değişsin.
Yüreğinize sağlık Üstadım
En derin sevgi muhabbet ve selamlarımla
O yer "boş" kalınca
Başlıyor zaten sancı!
Ve ardı kesilmeyen bir yangın,
İçten içe...
Kış,
Alabildiğine kış iken mevsim
Yanmak budur işte
Hasretten!
Tebrikler Bedri Bey...
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta