Sabahleyin altı kırkbeş,
Zilin sesiyle başlıyor bir telaş.
Pantolon, gömlek, çoraplarım, kıravatım.
Hepsini acele acele giy,
Çocukları uyandırma sakın...
Bu telaşla kahvaltı yapmak çok zor.
Kahvehanenin bir köşesinde,
yol kenarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.
Devamını Oku
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.



