Yanılmıyorsam aylardan Eylül, yaşım on iki, okulların açılmasına bir hafta veya On gün gibi bir süre var.
Bağların bozulma zamanı, üzümler olmuş toplama zamanı, pekmez yapma zamanı, yani bağ bozumu.
Bir gün anan, oğlum git de bizim bağya bir bak, hayvanlar girip te asmaları bozup üzümleri yemesin dedi.
Tabiki benim o an suratım asılı verdi. Gitmemek için el kol hareketiyle homurdanmaya başladım, gitmemek adına.. Bana ne, bana ne dediysem de emir büyük yerden di, anası kölen olsun senin, hadi benim güzel oğlum, aslan oğlum diye beni iki tane tavuk yumurtayla kandırıp bağlara doğru salıverdi.
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



