Yanılmıyorsam aylardan Eylül, yaşım on iki, okulların açılmasına bir hafta veya On gün gibi bir süre var.
Bağların bozulma zamanı, üzümler olmuş toplama zamanı, pekmez yapma zamanı, yani bağ bozumu.
Bir gün anan, oğlum git de bizim bağya bir bak, hayvanlar girip te asmaları bozup üzümleri yemesin dedi.
Tabiki benim o an suratım asılı verdi. Gitmemek için el kol hareketiyle homurdanmaya başladım, gitmemek adına.. Bana ne, bana ne dediysem de emir büyük yerden di, anası kölen olsun senin, hadi benim güzel oğlum, aslan oğlum diye beni iki tane tavuk yumurtayla kandırıp bağlara doğru salıverdi.
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.