Düğümlenir boğazım, çözer yumak yaparım
Kararır duygularım, ince telden sararım
Dur duraksız yollarda, gözyaşım sele döner
Çaresizlik içinde, Tanrıya yalvarırım
Hasretin tadı buruk, dilden düşmez ağıtlar
Koynumda yatar gurbet, yüreğimde sızılar
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan