bir dönüm arazide bin ölüm tam bir dönüm noktası kuğulu gölün bir tas sülük çorbası ‘çözün…’ deseler bile kollarımı gülümden dikeninden kim hayır gördü ki kökleri kurumasın korkar geceleri kırmızı renginden parmaklarının canı yanmasın savaşın tam ortasında uykusuz kalmış bir çocuk vardı hani bir zamanlar tırnak atardı kan fışkıran gözleriyle seni gördüğünde can havliyle atlardı üzerine ay tutulmuştu oysa sevişmelerin ulumuyor inanır mısın sevgilim bir dönüm arazide bin ölüm tam bir ceset torbası kuğulu gölün bir tas kanlı çorbası
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın
Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur