Gözümün önüne geçip, en masum haliyle duran bir çocuğun gözlerindeki pırıltı,yüzünü anımsatıyorsa;
İşimden eve gidişlerimde beklediğim yolcu minibüslerindeki yorgun bedenlerin, '' çok şükür,çok şükür; bugünde ölmedim''diyen her düşünce baloncukları,sensizliğin ölmek olduğunu düşündürüp '' çok şükür bugünde bendesin ve ben yaşıyorum'' diyebiliyorsam
Seni düşlerime sarıp sarmalayıp, uyumak için kafamı yastığa koyarken içimin tir tir titreyip deli gibi çırpınan yüreğimin dışardan duyulan sesiyle, onda bir haller olduğunu anlayıp,sorduğumda; '' noldu yüreğim,bu çırpınış niye? '' diye...titrek sesiyle SEN-SİZ-LİK diye atacağından korktuğunu söyleyebiliyorsa
uykuyu bırakıp, uyku sersemi halimle yüreğimin sakinleşmesi için teskinler verip, normale dönmesini beklerken ezan sesiyle birlikte teslim olup, yenik düşüyorsam uykuya
NE KADAR BENDESİN AZCIK BİR DÜŞÜN!
NE KADAR SENDEYİM DÜŞÜNMEYE FIRSAT BULAMADIĞIM İÇİN ÖZÜR DİLERİM.
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta