Bir Aşk Hikayesi
Kalbimi ellerine bırakalı çok oldu
Sen farkında olmasan da
Yıkık harabelere dönüşü yüreğimin
Çok uzak değil
Gördüğümde seni her defasında parçalanışı yeniden
Ve toplayamadığım kalıntılar
Yıkıntılarından geriye bana kalan
Bu kadar acımasız olmalı mıydı gözlerin
Silerken bir kere bile doyasıya bakmadığın gözlerimi?
Ellerimi mahkum etmeli miydi sensizliğine
Ellerin, “o”nun ellerine dokunabilsin diye?
Çığlık çığlık savaş meydanlarında yanarken ve
Her atımı yüreğimin kırık bir vazo misali
Camları delip geçerken zavallı “ben”i
Ben seni teslim ediyordum bensizliğe!
Kendimi sana mahkum edip,
Aşkımdan bana kalanları toplamalıyım.
Sensiz yaşamak zor,
Benim olmasan da
Onun olduğunu bilerek yaşamak, daha kanatıyor içimi...
Gözlerimden nefret ediyorum
Kurtulabilseydim, söküp atabilseydim, katlanmak
Sensizliğine alışmak bu kadar dağlamazdı gönlümü
Alışmak, gerçeklerini bile bile yalan söylemek kendine
Ve aldatmak
Aldandığını ve aldattığını bile bile
Her gün biraz daha saplanmak ihanet çukurlarına...
Çıkamayacağım bataklıklarda çırpınmak fayda etmiyor
“Gel, sevginle yıka beni” desem
Sevginin, “o”nun olduğu aklıma geliyor
Susuyorum.
Yazık,
Zaman aktı gitti avuçlarımın arasından
Geçmişe teslim ettiğim her saniyede
Aşkını daha çok büyüttüm içimde
Ruhumu senin ruhunla buluşturduğumda
Habersizdi bakışların
Bir o kadar da anlamsız
Suçlamaya hakkım yoktu seni, biliyorum
Sadece
Seni senden çalıyordum kendimce
Ve kendime yeni “sen”ler yaratıyordum
Ancak yabancı “sen”ler söküp alabilirdi
Sızlayan kalbimin acısını
Almadı...
Yarattığım “sen”ler daha çok
Hissettiriyordu yokluğunun o garip soğukluğunu
Sızlayan yalnız kalbim değil
Tüm benliğim parça parça
Bedenim donuktu artık
Ben yokoluyordum, eriyordum
Yanan mum misali
Geriye yapayanlız bir beden bırakıp
Rüzgarın aldı götürdü alevimi
Her yanımı saran bir karanlık var
Üşüyorum, titriyorum
Esen rüzgarlar senin sıcak rüzgarların değil
Kulağıma “çaresizliğimi” fısıldayan
Düşman rüzgarlar, kara bulutlar
Bana benim karanlığımı anlatıyorlar
Kabulleniyorum.
Çaresizlik,
Parmakların dokunabildiği halde
Sahip olamamakmış ellerindekine
Çaresizlik,
Sevgilerin arasında
Mahrum kalmakmış sevdandan
Çaresizlik,
Aşkını ölesiye yaşatırken
Senin gözleririnin kör olmasıymış
Çaresizlik,
Ölüm karşısında değil
Aşkın karşısında kıstırmış yüreğimi
“Duvarları çaresizlikten, parmaklıkları sensizlikten
bu hapishanede
Ardında bıraktığın yüreğim hala nefes alıyorsa
Bu aşkımızın duvarları aşacağını bildiğimdendir”
Derdim korkusuzca, gözlerimi kör edebilseydim
Ya da isyan edebilseydim kadere
Şimdi kaderimin söyledikleri
Senin sessizce söylemek istediklerin:
“ Aşkımın duvarları aşması bir hayal, inandığım
Duvarları çaresizlikten, parmaklıkları sensizlikten
bu hapishanede
ardında bıraktığın yüreğim
nefes bile almıyor artık”
Kayıt Tarihi : 30.11.2002 19:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sen farkında olmasan da
Yıkık harabelere dönüşü yüreğimin
Çok uzak değil
ütopik bir aşk tadı verdi bana. ve bu satırların çağrışımları benim nedense bir zamanlarıma taşıyıverdi.
TÜM YORUMLAR (2)