Sinemde ateşi yandıran dilber
Yaktın yüreğimi kül ettin beni
İsmini cismini ettiğim ezber
Menekşe gözlerin pul etti beni
Mevla'dan diledim kendime dilek
Yine düştü gönlüm derde
Gözlerime indi perde
Ararım gökte her yerde
Yok mu gören Can getirin
Yusuf gibi düştüm dara
Aradım aşkımı dipsiz düşlerde
Ayaklar davacı dizler davacı
Gezip dolaştım yaban ellerde
Yolcular davacı yollar davacı
Sahra'da çölde akan sellerden
Yâri göreli düşümde
Düşüm yollarda yollarda
Yetişmeye yetmişimde
Özüm yollarda yollarda
Silinmiyor derin izler
Estikçe coşuyor hasretin yeli
Akar kan yaşlarım çağlıyor seli
Aklıma düştükçe saçının telli
Ahu figan eder arar ağlarım
Bu nasıl sevdaymış çilesi ağır
Yürü bire Dünya senden usandım
Çileyle ıstırap çektim usandım
Yaktın şu sinemi ateşe kattın
Bir sevdam vardı onu da sattın
Dağlar şu döşüme yük olmuş sanki
Altında ezilen toprak gibiyim
Derdimin feryadı hasrete yankı
Issız çölde yalnız kalmış gibiyim
Bilmem ki Dünya'ya neden gelmişim
Zalime Boyun Eğmem Erenler
Ne kötü zamana kaldık erenler
Hainler elinden çeken çekene
Ne söz dinleyen var ne insaf bilen
Zalime boyun eğen eğene
Güneşe aldanıp ilkbahar sanma
Sonra benim gibi solarsın gülüm
Sıcağa aldanıp her sırrın açma
Haziran ayında donarsın gülüm
Lale sümbül çiçek aldanır açar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!